Labels

About Me

Haberi çeşitli kaynaklardan sorgular ve ziyaretcilerine en doğru haberleri paylaşır.Haberi kaynağına soracaksın... Habersor editoru
siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

IŞİD bu kez Bayram namazını yasakladı!

| 14 Temmuz 2015 Salı |

IŞİD bayram namazlarını bidat (sonradan dine giren) olduğunu iddia ederek yasakladığını ve Ramazan ayının da 28 gün sürdüğünü açıkladı.


Ramazan Hilal'i ile ilgili görüşlerin dine aykırı olduğunu yaptığı yazılı bir açıklamayla duyuran
DAEŞ terör örgütü, Ramazan ayının 28 gün sürdüğünü savundu. Suriye, Irak, Libya, Tunus ve Mısır'da Müslüman kanı döken terör örgütü, kendi kontrolü altındaki bulunan bölgelerde bayram namazı kılacaklara ceza verileceğini duyurdu. DAEŞ daha önce de Muhammed 'in kutlu doğum programlarını yasaklayarak Mevlüt Kandili'ni kutlayacaklara da ağır şekilde ceza vereceklerini ilan etmişti.

Mısır'daki dini otorite olan El-Ezher Kurumu, DAEŞ'in Ramazan ayını 28 gün ilan etmesine yazılı bir açıklamayla sert yanıt verdi. Ezher, Amr İbni As'a dayandırdığı bir Hadis'te Hazreti Muhammed'in Ramazan ayının bazen 29 bazen de 30 gün olabileceğini anlattığını naklettiğini aktardı. Ezher ayrıca 'İslam kutsallarına ve Müslümanlara saldıran bir terör örgütünün dini hiçbir fetva veremeyeceğini' belirtti. Açıklamada, 'Müslümanların bu tip din bozuculara sempati duymaması ve de itibar etmemesi gerektiği' duyuruldu.

DAEŞ, Eylül 2014'te Irak'ın Tikrit kentinde bulunan Peygamber Efendimiz (sas)'in arkadaşları olarak bilinen 40 Sahabe'ye ait türbe ile Hz. Yunus (as)'a ait olduğu iddia edilen kabri yerle bir etmiş ve bu olay İslam aleminden ciddi tepki almıştı. Mısır'daki piramitleri de yıkacağını açıklayan DAEŞ ayrıca, Horsabad Antik Kenti, Asurlulara ait Rakka'da bulunan Aslan heykelleri, Musul'un 20 kilometre dışında bulunan Nemrud Antik Kenti ve heykellerini de tahrip etmişti.


Bu kez Akp Mhp ye kıyak yaptı.

| |

RTÜK seçiminde Akp ve Mhp koalisyonu kuruldu!


RTÜK'te boşalan 3 koltuk için Meclis Genel Kurulu'nda oylama yapıldı.


RTÜK'ün yeni üyesi AK Parti'nin desteğiyle MHP'li Arif Fırtına oldu. Boşalan 3 koltuğa; AK Parti'nin adayı İlhan Yerlikaya ile MHP'nin adayları Esat Çıplak ve Arif Fırtına seçildi. Meclis Başkanlık Divanı'nda RTÜK'te AK Parti'den boşalan koltuğun yerini alacak isimle ilgili yapılan toplantıdan uzlaşma çıkmayınca boşalan üyelikler için Meclis Genel Kurulu'nda seçim yapıldı. Üyelerden birinin nasıl belirleneceği konusu tartışmalara neden oldu. MHP RTÜK üyeliğinin partilerin aldığı oy oranlarına göre belirlenmesini isterken; HDP milletvekili sayılarının göz önüne alınmasını istedi.

Yapılan gizli oylamada, MHP'nin aday gösterdiği Arif Fırtına, HDP'nin adayı Filiz Koçali'yi geride bırakarak koltuğun yeni sahibi oldu.


6 Büyükşehirde AKP oyları Düşüyor MHP ise çıkıyor

| 30 Mart 2015 Pazartesi |

Türkiye 30 mart yerel seçimlerini ve Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını en yakın tahmin eden, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sandığa gitmeme oranını % 24 olarak ifade eden (resmi rakam halkın % 26’sı sandığa gitmedi) tek firma olan objektif Gezici Araştırma şirketi Mart 2015 anket sonuçları yayımlandı.

 ANTALYA, MERSİN,ADANA, GAZİANTEP, HATAY ,ŞANLIURFA TAHMİNLERİ 2014 Yerel seçim sonuçlarını Türkiye genelini en yakın bilen Gezici Araştırma Genel Müdürü Murat Gezici son anketini açıkladı, Gezici Türkiye genelinde sosyal, ekonomik, politik ve kültürel konular ile ilgili seçmenin algısını belirlemek üzere 14 – 15 Mart 2015 tarihlerinde, TÜİK örneklem verileri dikkate alınarak Türkiye’nin 6 Büyükşehiri Antalya, Mersin, Adana, Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa illerinin tüm ilçelerinde ve 124 mahalle ve köyde, 18 yaş ve üstü seçmen nüfusunu temsil eden yaklaşık yarısı kadın olmak üzere toplam 24.868 katılımcıyla yapıldığını kaydetti.

 AKP NEDEN OY KAYBEDİYOR Gezici’ye göre AKP’nin Suriye politikası Akdeniz ve Türkiye’nin Doğusunda oy kaybına neden oldu. Bölgelerde ciddi sayılara ulaşan Suriyeli göçmenler, büyükşehirlerin en önemli sorunu olarak ilk sıralara yerleşti, aynı zamanda seçmen üzerinde tepkilerin birikmesine neden oldu.

 İŞTE O 6 İL ANTALYA: Araştırmaya göre AKP 2011’de Antalya’da genel seçimlerinde % 39.3 oy almasına rağmen 2015 Haziran seçimlerinde çok ciddi düşüş yaparak % 29.1 oy alma ihtimali oldukça yüksek görünüyor. MHP 2011 Genel seçimlerde % 20.9 almışken şu an % 24 oylarını yükseltiyor. CHP ise oylarını % 33.2 den % 34.8 e yükselttiği bulgularda tespit edilmiştir. HDP ise oylarını % 2.4 den % 5.1 oylarını çıkarmıştır.

 MERSİN: AKP 2011’de Mersin genel seçimlerinde % 32 oy almasına rağmen 2015 Haziran seçimlerinde çok ciddi düşüş yaparak % 24.9 oy alma ihtimali oldukça yüksek görünüyor. MHP ise oylarını % 23.1 den % 30 a yükselttiğigörülüyor. HDP ise oylarını % 9 dan %12 ye oylarını çıkardığı bulgularda rastlanmıştır.

 HATAY: AKP 2011’de Hatay genel seçimlerinde % 44.4 oy almasına rağmen 2015 Haziran seçimlerinde çok ciddi düşüş yaparak % 29.8 oy alma ihtimali oldukça yüksek görünüyor. MHP ise oylarını % 12.6 dan % 24 yükselttiğigörülüyor. Hatay da CHP oylarını 2011 e göre bir puan düşürdüğü görülüyor.

 ADANA: AKP 2011’de Adana genel seçimlerinde % 37.4 oy almasına rağmen 2015 Haziran seçimlerinde çok ciddi düşüş yaparak % 30.2 oy alma ihtimalioldukça yüksek görünüyor. MHP ise oylarını % 20.3 den % 25.4 yükselttiğigörülüyor. CHP Adana da çok ciddi oylarını artırdığı % 30 civarında olan oylarını % 32 ye taşıdığı görülüyor. HDP ise oylarını % 8 den % 11.2 ye çıkarıyor.

GAZİANTEP: AKP 2011’de Gaziantep genel seçimlerinde % 61.7 oy almasına rağmen 2015 Haziran seçimlerinde çok ciddi düşüş yaparak % 43.4 oranın da oy alma ihtimali oldukça yüksek görünüyor. CHP ise oylarını % 19 lar dan % 27.9’a yükseldiği bulgularda görülüyor. MHP ise % 9 lar dan % 15.2 ye çıkardığı, HDP ise % 5 ler den % 12 oylarını çıkardığı görülüyor.

 ŞANLIURFA: AKP 2011’de Şanlıurfa genel seçimlerinde % 63.4 oy almasına rağmen 2015 Haziran seçimlerinde çok ciddi düşüş yaparak % 48.2 oranın da oyalma ihtimali oldukça yüksek görünüyor. HDP ise % 27 den % 35 e oylarını çıkardığı görülüyor.

 (Taraf.com.tr)

En son anket sonuçları Gezici'den geldi...


Benden sonra tufan.

| 9 Ağustos 2014 Cumartesi |

Bürokratlar kabinesi yolda

Taraf gazetesinin haberine göre eğer Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilirse icraat yapacak bakanlar kurulu yerine bürokrat kökenlileri görev için tercih edecek.

Kendisinden sonraki yeni kabineyi planlayan Erdoğan’ın Başbakanlık koltuğunu Davutoğlu’na, ekonomiyi Yiğit Bulut’a, İçişleri’ni Selami Altınok’a verdiği öne sürüldü.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala, seçimi kazanmasına kesin gözüyle bakılan Başbakan Tayyip Erdoğan sonrasında kurulacak kabineyle ilgili hesaplar da hızlandı. Siyasi kulislerde dolaşan bilgilere göre, yeni oluşturulacak kabinenin büyük bölümü bürokratlardan oluşacak. Kabineye girmesine kesin gözüyle bakılan bürokratlar arasında, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yanı sıra, Erdoğan başdanışmanları Yiğit Bulut ile Yalçın Akdoğan’ın, Maliye Müsteşarı Naci Ağbal’ın, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok’un ve EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın isimleri geçiyor.

“KIRMIZI PLAKA” HEYECANI

Kabine revizyonu öncesinde milletvekillerinde yaşanan kırmızı plaka heyecanı bürokratlara sıçradı. Erdoğan sonrasında oluşturulacak yeni kabinede, çok sayıda bürokratın da dışarıdan bakan olarak atanacağı konuşuluyor. Ankara kulislerinde dolaşan bilgilere göre, yeni dönemde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, başbakan olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Dışişleri Bakanlığı’na ise MİT Müsteşarı Hakan Fidan atanacak.

EKONOMİDE BÜYÜK DEĞİŞİM

Yeni kabinede en çok ekonomi bakanlıkları etkilenecek. Üç dönem kriterine takılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, yeni kabinede yer almayacağı öne sürüldü. Ali Babacan’ın yerine ekonomiden sorumlu bakan olarak Başbakan Erdoğan’ın başdanışmanı Yiğit Bulut’un ismi geçiyor. Maliye Bakanı olarak ise halen müsteşarlık görevini yürüten Naci Ağbal’ın ismi konuşuluyor.

AKP içinde Ahmet Hoca olarak nitelendirilen Ahmet Davutoğlu’nun yardımcıları için de değişik bakanların isimleri dillendiriliyor. Bu isimlerin başında ise İçişleri Bakanı Efgan Ala geliyor. Ala’nın yeni dönemde Başbakan Yardımcısı olacağı yerine ise, 17 Aralık soruşturmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Selami Altıok’un atanacağı iddia ediliyor.

DAVUTOĞLU’NA İTİRAZ

Başkent kulislerinde Davutoğlu ismine kabineden bazı isimlerin itiraz ettiği de konuşuluyor. Bu isimlerin başında ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın geldiği öne sürüldü.
İddiaya göre, Yıldız, Davutoğlu ile ilgili tereddütlerini Erdoğan’a iletti. Erdoğan ise Yıldız’a eleştirilerine katılmadığını söyledi. Bu konuşmanın ardında Enerji Bakanlığı’na halen EPDK Başkanlığı görevini yürüten Mustafa Yılmaz’ın getirileceği öğrenildi.
HÜSEYİN ÖZAY/ANKARA
TARAF


"Tarih Erdoğan'ı affetmeyecek."

| |

IŞİD’in intihar saldırısı düzenlediği Kerkük’teki Şii camiinde yedi yakınını yitiren Mohammad Kahya, Türkiye’nin kendilerini ateşe attığını söylüyor.

 Erdoğan’ı eleştiren Türkmen gencin anlat-tıkları çarpıcı: “Kerkük’e sadece MHP yardım gönderdi. Hükümetten hiç bir destek görmedik. Türkiyeli yetkililer sığınma için bizden vize istiyor. İnsanda biraz utanma olur. IŞİD’in rehin tuttuğu konsolostan mı vize alacağız.”

IŞİD’den kaçan Şii Türkmenlerin sığındığı Kerkük’teki İmam Hasan Elmucteba Camii’ne önceki gün düzenlenen intihar saldırısında ailesinden 7 kişiyi kaybeden Muhammed Kahya, Taraf’a konuştu. Irak’ta IŞİD’den kaçacak yer bulamadıklarını anlatan 32 yaşındaki Kahya, peşmerge ve Türkiye’ye sert eleştiriler yöneltti.

Tel Afer ve Tuzhurmatu’daki IŞİD katliamından kurtulmayı başarıp Kerkük’ün Şii semti Tisin’deki camiye sığınan 125 kişiden 13’ünün öldüğü, 50’den fazlasının ağır yaralandığı katliamla ilgili Kahya ‘’Telafer ve Tuzhurmatu’daki IŞİD saldırılarında pek çok akrabamı kaybettim. O saldırılardan kaçmayı başaranlar Kerkük’e gelip, bu camiye sığınmışlardı. Fakat IŞİD belası onları burada da buldu. Ölen ve yaralananların çoğu kadın ve çocuklardan oluşuyor. Çünkü o saatte erkekler dışarıdaydı” dedi.

Kerkük’te IŞİD militanlarının rahatça dolaştığını, peşmergenin hiçbir ağırlığının olmadığını, IŞİD’in istese iki saat içinde Kerkük’ü alabileceğini ancak nedenini bilmedikleri bir şekilde bunun gerçekleşme- diğini anlatan Kahya, son birkaç gündür Irak ordusunun bazı bölgeleri geri almak ve Türkmenlerin güvenliğini sağlamak için operasyon düzenlediğini aktardı. “Peşmerge, adeta Irak ordusundan silah, mühimmat ve yardım dilenir hâle geldi. Sahipsiz kalan Kerküklü Türkmenlerin durumu içler acısı” saptaması yapan genç adam, ‘’Mahmur Kampı’nda peşmerge mevzileri IŞİD militanlarına 100 metre uzaktaydı. Nedense birkaç gün önce fırsatı varken peşmerge kurşun bile sıkmadı. Dokunmadıkları o militanlar, şimdi Erbil’e ilerliyor” diye çıkıştı.

Kerkük’te yaşananları gözyaşları içinde anlatan Kahya, Türkmenlerin Türkiye’ye çok kızgın olduğunu belirtti. “Büyüklerimizden Türkiye’nin her zaman arkamızda olduğunu duyarak büyüdük. Ama artık Türkmen anneler, ‘Türkiye’nin bize yardım etmesi için çocuklarımızı Suriye’de mi ölüme terk etmemiz gerekiyor’ diyor. Türkiye’den, Kerkük’e gelen tek yardım MHP’dendi. Hükümetten hiçbir destek görmedik.”

‘ERDOĞAN MEZHEPÇİ, ŞÜPHE YOK’

Irak Türkmen Cephesi Başkanı ve Kerkük milletvekili Erşat Salihi’nin Başbakan Tayyip Erdoğan’la TV’ye çıkmasına tepki gösteren Kahya, ‘’cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Erdoğan’ın reklam kampanyasının bir parçası olmakla’’ suçladığı Salihi’nin, “Türkiye, Türkmenleri yalnız bırakmadı, bize her türlü yardımı yapıyorlar” sözünün gerçeği yansıtmadığını iddia etti. Erdoğan’a “Yalvarırım, kalkıp Kerkük’e gelsin de, hâlimizi görsün” diye seslenen Kahya, Türkiye hükümetinin mezhepçi olduğundan artık Türkmenlerin şüphesi kalmadığını vurguladı.

Rehin konsolostan vize almamızı istediler

Kahya, Tuzhurmatu, Telafer ve Şengal’den Habur sınır kapısına kaçmayı başaran Türkmen ve Ezidilerin Türkiye tarafından kabul edilmediğine dikkat çekti. “Türkiye’de 1 milyonu aşkın Suriyeli var. Fakat hükümet, aç ve susuzlukla da savaşmak zorunda olan 5 bin kişiyi almamak için sınır kapısını kapadı” saptamasını yapan Kahya, sınır görevlilerinin “Gidin başkonsolosluktan vize alın” dediğini aktardı: “Türkiyeli yetkililer bizden vize almamızı istiyor. İnsanda biraz utanma olur: IŞİD militanları tarafından rehin alınan konsolostan vize almamızı istiyorlar.” Suriyeli mültecilerin pasaporta dahi ihtiyaç duymadan Türkiye’ye giriş yapabildiğine dikkat çeken Kahya, “Araplar rahatça ülkeye girip çıkabilirken, Türkiye, soydaşlarına vize vermeye bile tenezzül etmedi. Bugünler elbette geçecek, ama tarih, Türkiye’yi ve Erdoğan hükümetini affetmeyecek” dedi.


Mehmet Baransu tekme tokat gözaltına alındı.

| |

Mehmet Baransu, İstanbul Adalet Sarayı önünde, polisler tarafından herkesin gözü önünde tekme tokat gözaltına alındı. Usulsüz olarak gözaltına alınan Baransu halen adliye nezarathanesinde tutuluyor.

Baransu, casusluktan bırakılan ancak haklarında yakalama emri çıkarılan 17 polise destek için dün gece Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gitti. Gece saatlerinde polis tarafından gözaltına alınan Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu, bir süre adliyede kaldıktan sonra polisler eşliğinde Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Sağlık kontrolünden geçirildiği öğrenilen Baransu, sivil polis aracıyla yeniden adliyeye getirildi.

Mehmet Baransu'nun, "terörle mücadele edenleri hedef göstermek", "basın yoluyla hakaret" ve "hakaret" olmak üzere 3 ayrı suçla itham edildiği öğrenildi. Adliye’nin nezarethanesine konulan Baransu, bugün savcıya ifade verecek.

DARP EDİLDİM

Baransu gözaltına alındığını Twitter’dan şu mesajla duyurdu: “Gözaltına alındım. Darp edildim polisce. Çağlayandayım. Kumpas. Gözdağı. Usulsüz gözaltı, 4 polis darp etti beni çağlayan önünde. Kolum, belime darp. Dayak. Yuhh diyorum. 4 polis sürükleyerek, kolundan çekiştirerek beni karakolun içine darp ederek soktular.”
TARAF


İçimizdeki akp'liler.

| 10 Temmuz 2014 Perşembe |

MHP Lideri Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin il ve ilçe yöneticilerine gönderilmek üzere 8 maddelik genelge yayımladı. Dünkü olaylı MHP İstanbul iftarının ardından genelgedeki 'provokasyon uyarısı' dikkat çekti.

Provokasyon uyasının yapıldığı genelgede, “Cumhurbaşkanı Seçim sürecini sabote etmek, krize sokmak için bazı mihrakların tetikte beklediği şüphe götürmez bir gerçektir. İçimize sızan bazı AKP kontrollü unsurların ve devlet içinde yuvalanmış karanlık odakların değişik platformlarda provokasyonlara kalkışma ihtimali yabana atılmamalıdır.

 Bu vesileyle hiçbir dava arkadaşımız herhangi bir gerginliğin, herhangi bir çatışmanın, herhangi bir çekişmenin taraf ve faili olmayacaktır. Tüm çalışmalar demokratik sabır ve nezaket içerisinde sürdürülecek, milletimizin her ferdine Cumhurbaşkanı adayımız sayın Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu tanıtılacak ve anlatılacaktır” denildi.


9 Temmuza kadar müracat et yazlıkta oy kullan.

| 2 Temmuz 2014 Çarşamba |

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, vatandaşların seçme hakkını kullanabilmelerini sağlamak amacıyla seçmen kütüklerinin askıda kalacağı 9 Temmuz’a kadar yerleşim yeri adresini değiştiren seçmenlerin, değişiklik işlemlerini bulundukları il nüfus müdürlüğünden yapabilmelerine olanak tanıdıklarını söyledi.

Sadi Güven, yaptığı açıklamada, adres değişikliği yapan seçmenlerle ilgili il nüfus müdürlüğüne gitmekte zorlandıklarına ilişkin kamuoyundaki talepleri değerlendirerek bu konuda karar aldıklarını ifade etti.
Güven, Resmi Gazete’de yayımlanan seçmen kütüğünün güncelleştirilmesinin usul ve esaslarının belirlendiği genelgeye göre, kayıtlarında yanlışlık, veya değişiklik bulunan, askı süresi içinde yerleşim yeri adresini değiştiren ve seçmen niteliğine sahip olduğu halde muhtarlık bölgesi askı listesinde ismi bulunmayan vatandaşların bizzat ilgili nüfus müdürlüğüne başvurmaları gerektiğini hatırlattı.

Bu vatandaşların elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelik sözleşmesi veya faturası, noterden tasdikli kira sözleşmesi gibi belgelerden birisiyle ilgili il nüfus müdürlüğüne başvurulmasının istendiğini kaydeden Güven, ancak vatandaşların Anayasa’nın 67. maddesi gereğince seçme hakkını kullanabilmelerinin sağlanması amacıyla seçmenlerin bu işlemlerine kolaylık getirdiklerini belirtti.

Güven, seçmenlerin güncelleştirmeyle ilgili başvurularını, belirtilen belgelerle ilgili nüfus müdürlüğü yerine herhangi bir yer nüfus müdürlüğüne yapabilmelerine ilişkin karar aldıklarını bildirdi.
Başvurulan nüfus müdürlüğünce belgelerin, adresin bulunduğu ilgili nüfus müdürlüğüne faks veya elektronik ortamda iletileceğini ifade eden Güven, ilgili nüfus müdürlüğünce adres değişikliğinin uygunluğuna ilişkin belge ve eklerin ilgili ilçe seçim kurulu başkanlıklarına derhal gönderilmesine karar verdiklerini belirtti.
Seçmen kütüklerinin güncelleştirilmesi için 2 Temmuz’da askıya çıkan muhtarlık bölgesi askı listeleri 9 Temmuz 2014 Çarşamba günü saat 17.00′de askıdan indirilecek


AKP milletvekilleri "kurşun asker"

| 26 Haziran 2014 Perşembe |

Olmayan aday için boş kağıda imza!

Cumhurbaşkanı adayını 1 Temmuz’da açıklamaya hazırlanan AKP, 6 gün önceden milletvekillerinden boş kağıda imza toplamaya başladı. Olmayan adaya imza, muhalefetten tepki gördü.

 Bunun vekillik değil “askerlik” olduğunu savunan muhalefet, AKP’li vekilleri, “halktan aldıkları yetkiyi yanlış kullanmakla” eleştirdi. Muhalefete göre, “Başbakan millet iradesine ipotek koydu”

Başbakan Erdoğan, Bakanlar Kurulu’nda zaman zaman başvurduğu boş kağıda imza uygulamasını Meclis’e de taşıdı. Cumhurbaşkanı adayını 1 Temmuz’da açıklayacak olan AKP daha aday belli olmadan imza için milletvekillerine boş kağıt dağıttı.

VEKİLLERİ KUL OLARAK GÖRÜYORLAR

Adı belli olmayan cumhurbaşkanı adayı için imza toplanması muhalefet partilerinin tepkisine yol açtı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, “AKP’de demokrasi yok, onlar kul olarak görüyor vekilleri. Sadece imzaları alıp gönderiyorlar” dedi.

VEKİLLİK DEĞİL ASKERLİK

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da boş kağıda imza olayını şöyle yorumladı: “Bu milletvekilliği değil, askerlik. Emir komuta zinciri gibi imza olmaz. Biz adayımızı imzaya açtık. Hiçbir milletvekiline imza atılacak bile demiyoruz. Milletvekilleri gelecek özgür iradeleriyle imza atacaklar. AKP’nin yaptığı demokrasilerde olmaz. Komik bir durum. Adayın adını bile bilmeden imza atan milletvekili halktan aldığı yetkiyi yanlış kullanıyordur.”

BASINDAN ÖĞRENECEKLER

MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, bu uygulamanın AKP’de biat kültürünün sonucu olduğunu belirterek, “ Biz MHP milletvekilleri olarak kime imza verdiğimizi biliyoruz. AKP’nin bu uygulaması beni şaşırtmadı. Sayın Başbakanın bu imza dilekçelerine kimin ismini yazacağını milletvekilleri de basından öğrenecektir. Bu ilginç bir uygulama. Milletin iradesiyle buraya gelmiş milletvekili kime imza verdiğini bilmek zorunda” dedi.

YETERİNCE ABSÜRD

HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise boş kağıda imzayı “Yeterince absürd, tuhaf bir durum “ sözleriyle değerlendirdi.

ADAYLIK İÇİN EN AZ 20 İMZA

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için en az 20 milletvekilinin yazılı teklifinin olması gerekiyor. Her milletvekili ancak bir aday için imza verebiliyor. CHP ve MHP, ortak aday Ekmeleddin İhsanoğlu ismini hafta içinde milletvekillerinin imzasına açmıştı.

GÜLER YILMAZ
TARAF


IŞİD Türkiye'den toprak istedi!

| 18 Haziran 2014 Çarşamba |

Irak Şam İslam Devleti örgütünün kısaltması bazı haber ajansları tarafından "IŞİD" olarak değil  "ILİD" olarak kullanılıyor.

 Şam'ı temsil eden "S" yerine kullanılan "L" harfi Levant bölgesini temsil ediyor. L harfinin temsil ettiği bölge "Levant" bölgesi. Türkiye'den Levant bölgesine giren tek şehir ise Hatay.

İşte Levant bölgesi:
Filistin
Ürdün
Lübnan
Suriye
Sina Yarımadası
Hatay

Levant, net olmayan coğrafi bir terim.  Tarihsel süreç içerisinde oluşan bu bölge Toros Dağları'nın güneyindeki Orta Doğu'da geniş bir alanı belirtiyor. Batı'da Akdeniz, güneyde Arabistan Çölü ve Doğu'da Mezopotamya ile sınırlanıyor. Levant Kafkasya Dağları'nı, Arap Yarımadası'nın belirli bir parçasını ve Anadolu'yu içermiyor. Kilikya'yı belki içerebilmiş olmasına rağmen, Sina Yarımadası, Levant ile Mısır arasında bir kara köprüsü oluşturduğundan dışarıda tutulabiliyor.
Vatan


Tayyip Erdoğan Irak konusunda Kılıçdaroğluna çatmakla yetindi

| 17 Haziran 2014 Salı |

Erdoğan IŞİD elinde rehine olarak tutulan vatandaşlarımızın nasıl sağ salim kurtulacağına pek fazla değinmezken her zamanki gibi yine CHP'ye yüklenmeyi tercih etti. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ortadoğu için bataklık benzetmesi yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ırkçılıkla suçladı. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun sözleri için, "Bu apaçık cehalettir. Ortadoğu'ya, milyonlarca insanın yaşadığı, vatanlarının olduğu bir bölgeye bataklık demek ırkçılıktır, ayrımcılıktır, faşizmin ortaya çıkmasıdır. Zannedersiniz ki CHP'nin genel müdürü Paris'te, Londra'da doğdu. Tunceli'de doğacak, orada büyüyecek, sonra Ortadoğu'ya bataklık diyeceksin. Bu hem ırkçılıktır hem de aslını, özünü inkardır." dedi.

Başbakan Erdoğan, TBMM'deki AK Parti Grup Toplantısı'nda Irak'ta yaşananlar ve Ortadoğu'ya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, konuşmasının başında, dün vefat eden senarist yazar Ayşe Şasa'yı andı, kendisi için Allah'tan rahmet diledi. Erdoğan, ardından Musul'da yaşanan olaylar etrafında Ortadoğu'ya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, başka bir konuya değinmeden de konuşmasını bitirdi.

Muhalefetin, cumhurbaşkanlığı için aday gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu'na hiç değinmeyen Erdoğan'ın, bu haftaki konuşması daha önceki haftalara nazaran kısa sürdü. Aynı şekilde grup salonunu dolduran partililerin Erdoğan'a daha önceki haftalara nazaran daha az tezahürat yaptıkları görüldü.


Irak'ta yaşananlarla ilgili, "Bölgemizde bir kez daha çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Türkiye, doğrudan-dolaylı olarak bu gelişmelerden etkileniyor." diyen Erdoğan, Musul'a, IŞİD adı verilen örgüt tarafından saldırı düzenlendiğini ve kentin örgüt elemanlarının kontrolüne geçtiğini dile getirdi. Türk konsolosluğunda yaşananlara değinen Erdoğan, "Konsolosluktakilere kapıları açma çağrısı yapıldı. Irak Kuvvetleri şehri terk ettiği için can güvenliği bakımından çatışmaya girmemekten başka seçeneği bulunmuyordu. Başkonsolos, ailesi ve personelden oluşan 49 vatandaşımız başka bir yere götürüldüler." diye konuştu.

Dün Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türk TIR şoförlerinin başka bir örgüt tarafından alıkonulduğunu söylemişti. Ancak Erdoğan, "Ayrıca o bölgede çalışmakta olan 31 TIR şoförümüz de IŞİD tarafından alıkonuluyor. Çok yoğun bir gayret içerisindeyiz. Dışişleri'nde bir kriz masası oluşturuldu. Gelişmeler an be an kontrol ediliyor." diye ifade etti. 



Türkiyeyi dünyaya rezil eden büyük diplomasi hatası.

| 16 Haziran 2014 Pazartesi |

Suçlu ayağa kalk.


Vay be tek dostumuz PKK'ymış!

| 15 Haziran 2014 Pazar |


Ölimü gösterip sıtmaya razı etmek bu olsa gerek!


IŞİD Musulda 1700 şii polisi kurşuna dizdi.

| |

IŞİD'in esir aldığı 2 bin 500 güvenlik personeli arasından bin 700 Şii'nin kurşuna dizilerek infaz edildiği iddia edildi.

Irak'ın Musul kentini işgal ettikten akabinde başkent Bağdat'ın 180km kuzey batısındaki devrik lider Saddam Hüseyin'nin memleketi Tikrit'i ele geçiren Irak Şam İslam Devleti terör örgütü (IŞİD) militanları kısa bir çatışmadan akabinde Selahattin polis müdürlüğü binası başta olmak üzere Selahattin il meclisi, 4. bando komutanlığı karargahı ve birden fazla hükümet kurumunu ele geçirdi.

Örgütün resmi Twitter sayfasından gercekleşen açıklamaya göre Tikrit'teki operasyon esnasında 2 bin 500 güvenlik görevlisinin esir alındığı duyuruldu. Tutsak alınan 2 bin 500 çalışanların arasındaki bin 700 Şii kurşuna dizilerek infaz edildi. Sünni personelr ise IŞİD lideri Ebu Bekir El Bağdadi'den gelen talimat üzerine ölüm cezalarının affedildiği acıkladı .DHA
Kudüs Gücü Irak‘a girdi
IŞİD‘in elinden kaçan şoför memleketinde
Dışişleri‘nden baskın en son yeni açıklaması
Köşk‘te Musul birleşimi
Rehineler için
yola çıktılar
Hepsi idam edilecek!
Musul‘da faaliyetler tersine döndü
‘Canlı Şehitler‘ harekete geçti


Türkiye IŞİD'i desteklerken kumar mı oynadı?

| 11 Haziran 2014 Çarşamba |

"Besle IŞİD'i oysun gözünü."

Açılımı ‘’Irak-Şam İslam Devleti’’ olan ‘’IŞİD’’ örgüt palazlandı, büyüdü ve geldi seni vurdu işte..
Şu aşamada Türkiye’nin dış politikasını yürütenlerin öngörüsüz ve basiretsiz olduğu bir kez daha kanıtlandı.

Bırak Esad’la çarpışsınlar, bırak Esad’ı devirsinler derken yarattığın canavar işte seni esir aldı..
Herkes bağırken, çağırırken, kulaklarını tıkadın, her türlü kolaylığı gösterdin, iddia odur ki silah yardımı da yaptın, maalesef Musul Konsolosluğu basıldı ve çocuklar dahil 48 kişi esir alındı. Ben ona rehin demem çünkü uluslararası antlaşmalar konsolosluk ve büyükelçilik toprakları o ülkenin toprağı sayılır, o yüzde esir tarifi daha uygundur.

Skandalın neresinden başlasam bilemiyorum. Bu kadar tehlike yakınken çocuklar, kadınlar nasıl konsoloslukta tutulur, akıl alır bir iş değildir.
Konsolosluk bina içinde hapis midir?
Hiç mi dışarıyla temasın yoktur?
Bu nasıl bir dışişleridir ki:
Geleceği biraz okuyabilen dirayetli bir diplomat olmaz mı yahu?
O konsolosluğun ta 1 hafta, 10 gün önce tahliye olmuş ve sadece 3-5 güvenlik kalmış olması gerekmez mi?
Bence IŞİD örgütü ‘’nasıl olsa bize dokunmaz, nasıl olsa bizden’’ diyen zihniyetin geldiği nokta çıkmaz sokaktır ve skandaldır..

Ha IRAK’ta Sünni mezhebe dayanan bir devlet kurulacak mı?
Yüzde 99 olasılıktır.
Neden?
Kürtlerin devleti var, Şiilerin devleti var, canım Sünnilerin kafası kel mi? Elbette onlar da kendi geleceklerini kendileri çizeceklerdir..
Irak fiilen bölündü mü?
Yüzde 100 bölünmüştür. Şu anki sancısı ise yer ve sınır belirleme çalışması ve savaşı veriliyor..
Peki, Türkiye ne yapacak şimdi?
Türkiye tarihinin en zor dönemecindedir.. Ya herro ya merro diyerek bir kumar oynayacaktır.

Nasıl bir kumar?
Musul ve Kerkük petrol bölgesinde Sünni bir devletin kurulması için uğraşacaktır.
Bu durumda en zararlı kim çıkar?
Kuzey Irak Kürt Devleti tabiri caizse ayvayı yer..
Niye?
Musul ve Kerkük petrol sahasına Sünni mezhebe bir devlet oturursa, Basra petrol bölgesi Şiilerin kontrolünde olduğuna göre Kürtlere ne kalıyor?
Ha buna dünya yani ABD, Batı müsaade eder mi?
Şeriata dayanmayan daha ılımlı Sünni mezhebe dayalı bir devlete okey diyebilir..
Peki, Irak’ın bütünlüğü gitti mi?
Çarşamba’nın gelişi Perşembe’den belli değil midir? Irak Başbakan’ı El Maliki, Şii mezhebe dayalı politika uygulaması bir yerde bu olacaklara çanak tuttu..
Meselenin bu boyuta gelmesi için;
Türkiye bölünmeye yardımcı oldu mu?
Olmaz olurmu? Kuzey Irak Kürt Devleti ile petrol antlaşması imzalarsan, boru hattından İskenderun’a petrol akıtırsan, sonra parasını Kuzey Irak’a EFT edersen, olacağı budur işte..
Tamamda, bu kriz nasıl sonuçlanır?
Bence yakın zamanda diplomat olan esirler serbest bırakılır..
Sonra ne olur?
Paşa paşa el kaide bağlantılı aşırı şeriatci sünni bir yeni komşu devletimiz doğar herhalde..
Hayırlı olsun ya da geçmiş ola...


İşid Musul'dan sonra Tikrit kentine de girdi.

| |

İŞİD Kuzeye Türkiye sınırına doğru ilerliyor.

Dün Musul'a giren ve zafer turları atan Irak Şam İslam Devleti militanları, Tikrit kentini de ele geçirdi.

Musul'a giren ve birçok insanın evinden kaçmasına neden olan ardından Türkmenler'in yaşadığı Tuzhurmatu'ya giren Irak Şam İslam Devleti militanları Tikrit kentini de ele geçirdi.

IRAK ORDUSU ÇEKİLMİŞTİ

Öte yandan Irak ordusuna bağlı birliklerin, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanları ve bazı aşiret gruplarının, ülkenin kuzeyindeki Tikrit kentine yakın birkaç kasabayı ele geçirmesinin ardından Tikrit'ten çekildiği bildirilmişti.


Musuldaki Türk tırlarının şoförleri kurbanlık koyun gibi!

| |

Musul'daki Türk TIR şoförü: Kurbanlık koyun gibi bekliyoruz

Türk şoför: IŞİD'in TIR konvoyuna saldırdığı yer benim birkaç kilometre önümdeydi. Yaşananları görünce ben ve diğer şoförler hemen U dönüşü yaparak kaçtık. Canımızı zor kurtardık'

Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) ele geçirdiği Irak'ın Musul kentine yük taşıyan Türk TIR şoförlerinden Hataylı 38 yaşındaki Abit Yumuşak, kendisi ile görüşen DHA muhabirine Zaho kentinde bir petrol istasyona sığınarak kurtarılmayı beklediklerini söyledi.

Irak gümrüğünün, yükü teslim etmeden dönmelerine izin vermediğini belirten Yumuşak, IŞİD'dan kaçan yaklaşık 2 bin TIR şoförünün çevredeki akaryakıt istasyonlarına sığındığını söyledi.

Pazar günü Mersin liman'ından aldığı kuru üzümü Musul'un Jambur İlçesi'ne götürmek için yola çıktığını belirten Abit Yumuşak, kente yaklaştığı zaman bir anda uzun TIR konvoyu oluştuğunu, IŞİD'in saldırdığını belirterek, "IŞİD'in TIR konvoyuna saldırdığı yer benim birkaç kilometre önümdeydi. Yaşananları görünce ben ve diğer şoförler hemen U dönüşü yaparak kaçtık. Canımızı zor kurtardık. Geri dönerek Zaho kentinin yaklaşık 5 kilometre dışında bir petrol istasyonuna sığındık. Benim bulunduğum istasyonda yaklaşık 100 Türk TIR şoförü var" diye konuştu.


'Irak gümrüğü çıkışımıza izin vermiyor'


DHA muhabirinin telefonla görüştüğü TIR şoförü Yumuşak, Türkiye'ye geri dönmelerine de izin verilmediğini belirterek şöyle devam etti:

"Şu anda yol üzerindeki tüm petrol istasyonları Türk TIR şoförleriyle dolu ve hiçbirimiz ne ileri gidebiliyor ne de geri dönebiliyor. Geri dönmek istediğimiz zaman Irak gümrüğü, 'Yükünüzü teslim etmeden geri dönemezsiniz' diyerek buna izin vermiyor. Ben yükümüz Jambur İlçesi'ne teslim etmem gerekiyor ama Jambur, arkadaşlarımızın IŞİD'in eline esir düştüğü, çatışmaların yoğun olduğu yer. Onun için benim şu anda yükümü teslim etmem imkansız."


'Kurbanlık koyun gibi bekliyoruz'


Numaralarını bilmedikleri için hiçbir Türk makamla da irtibata geçmediklerini belirten Abit Yumuşak şunları söyledi:

"Çatışmalar bizim bulunduğumuz yere 150 kilometre uzaklıkta başlamıştı, ama şimdi 60 kilometre uzağımıza kadar geldi. Canımız Allah'a emanet. Numaralarını bilmediğimiz için Türk makamlarıyla da irtibat kuramıyoruz. Petrolde kurbanlık koyun gibi bekliyoruz. Civardaki tüm petrol istasyonları TIR şoförleri ile dolu. 2 bine yakın TIR şoförü petrollere sığınmış vaziyette. Çevremizde hiçbir güvenlik yok. IŞİD bulunduğumuz bölgeye doğru ilerliyor. Etrafta 1 tane ne asker ne de polis var. IŞİD buraya gelse bizim yapabileceğimiz bir şey yok ve diğer arkadaşlarımız gibi esir düşmekten korkuyoruz. Yetkililerden bizi buradan kurtarmalarını istiyoruz."


'Eşimi kurtarın'


Abit Yumuşak'ın Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nde yaşayan 34 yaşındaki eşi Halime Yumuşak eşine bir şey olmasından korkuyor. Çocukları Yusuf, Ali, Dilara, Mahmut ve Yemen ile birlikte eşinin evine sağ salim dönmesini bekleyen Halime Yumuşak, onunla sık sık telefonda konuştuğunu belirterek, "Bulundukları ortamı tam olarak bilemediğim eşimin hayatından endişe duyuyorum. Eşimi ve diğer şoförlerin bir an önce bulundukları yerden alınarak Türkiye'ye getirilmelerini istiyorum" dedi.


'IŞİD Türkiye'nin Musul Konsolosluğu'nu ele geçirdi'

| |

T24'ün haberine göre 'IŞİD'in Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nda olduğu' iddiasına Dışişleri Bakanlığı 'inceleniyor' şeklinde cevap verdi

Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Irak'ın Musul şehrindeki Türk Konsolosluğu'nu ele geçirdiği iddia edildi. Reuters'a konuşan Türk hükümet yetkilileri "Militanlar Türk Konsolosluğu'nu ele geçirdi" ifadelerini kullanırken, Dışişleri Bakanlığı "inceleniyor" açıklaması yaptı. Başbakanlık binasında Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın toplantı yaptıkları öğrenildi.

Irak'taki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin lideri olduğu Kürdistan Demokrat Partisi'ne (KDP) yakın basın kuruluşları da IŞİD'in Musul’daki Türk Konsolosluğu'nu vurduğunu duyurdu. Musul Konsolosu'nun çalışanları bina dışına kaçırdiği ve can güvenliklerinin tehlikede olmadığı öğrenildi.

Türk Dışişleri yetkilileri bu konuda kendilerine ulaşan bir bilgi olmadığını ve konunun araştırıldığını söyledi. Konsolosluk binasının 17 Temmuz semtinde olduğu ve yağmalandığı iddiaları öne sürülüyor.


Bayrağı indiren komando eğitimli MİT'ci iddiası.

| |

HAK-PAR Genel Başkanı Kemal Burkay, bayrak indirme olayına ilişkin, 'Bunu bir çocuk değil, ancak komando eğitimi görmüş genç biri yapabilir' dedi

Kemal Burkay: Bayrak indirme olayının arkasında MİT olabilir
 HAK-PAR Genel Başkanı Kemal Burkay, bayrak olayının arkasında PKK içine sızmış istihbarat kuruluşları olabileceğini öne sürdü.

 “Bayrağı indiren, her halinden eğitimli bir komando olduğu belli kişi kim? Niçin derdest edilmedi? Şu anda nerede?” diyen Burkay, "KCK içinde yaklaşık bin MİT mensubu olduğunun medyaya yansıdığını" hatırlatarak, "Bu kişilerin şimdi ne yaptıklarının bilinmediğini" ifade etti.


Burkay, yüzü maskeli bir kişinin direğe çıkıp bayrağı indirdiğini ve kayıplara karıştığını hatırlattı. Burkay, “Kışlanın yüksek duvarından ve iç kısımdaki tel engelin üzerinden atlamasına, yüksek direğe tırmanıp bayrağı indirmesine bakılırsa, bunu bir çocuk değil, ancak komando eğitimi görmüş genç biri yapabilir. Bu kişi şu anda nerede? Nasıl olur da silahlı nöbetçilerin ve özel timcilerin arasında bütün bunları böyle rahatça yapabildi, kendisine karışılmadı ve kolayca çekip gitti? ” diye konuştu.

Olayın üzerinde ciddi şüpheler olduğunu, yapılanın kamuoyunu kışkırtmaya, gerilimi büyütmeye yönelik bir provokasyon olduğunu gösterdiğini anlattı. Daha önce Mersin’de de böyle bir provokasyon yaşandığını ve sonrasında ülke genelinde olaylar yaşandığını hatırlattı.
Burkay, “Böylesi provokasyonları yapanlar eğer biliniyorsa hemen yakalanmalı. Yoksa bu türden yeni provokasyonlar yaşanacak, ortam çok daha gerilecek ve kitleler kışkırtılıp çok daha kötü gelişmelere yol açılacak.” ifadelerini kullandı.

Kemal Burkay, geçmişte "KCK ve bazı başka örgütler adına sokakları karıştıran, sağa sola molotof bombası ve bomba atan, ölümlere yol açan gruplar içinde MİT elemanlarının, provokatörlerin olduğunu da bildiklerini" kaydetti. Burkay, “Birkaç yıl öncesi İstanbul’da otobüse molotof kokteyli atıp bir genç kızın ölümüne yol açan kişinin bir MİT elemanı olduğu anlaşıldı. Batman’da böylesi bir bombacının yakalandıktan sonra emniyetin elinden çekilip alındığını bizzat emniyet müdürü açıkladı. Daha birkaç yıl öncesi KCK içinde 1.000 dolayında MİT elemanı olduğu medyaya yansımıştı. Ne oldu bu kişiler? Ergenekon örgütü kurumlardan temizlendi mi, yoksa bir dizi ‘uyuyan hücre’ harekete geçmek için uygun zamanı mı bekliyor? Ve şu anda indirilen bayrak olayında da işin içinde, Genelkurmay’ın ‘sabrını zorlayan’ böylesi hücreler olamaz mı?” sorularını yöneltti. korhaber.com


Bayrak indirme reklamdı gerçek oldu.

| 10 Haziran 2014 Salı |

Diyarbakır'da PKK sempatizanı bir gösterici tarafından Türk Bayrağı'nın indirilmesi tüm yurtta protesto edildi.

Diyarbakır'da bir göstericinin önceki gün 2. Hava Kuvvet Komutanlığı'ndaki Türk Bayrağı'nı indirmesi tüm yurtta protesto edildi. İstanbul'daki gösterilerde Ülkücü bir grup genç, AK Parti'nin 30 Mart seçimlerinde kullandığı reklam filmine gönderme yaparak, etten duvar örüp bayrak dikti.

Türkiye dün geceyi ayakta geçirdi! Diyarbakır'da bir göstericinin Türk Bayrağı'nı indirmesiyle başlayan gerginlik sürüyor. Devletin zirvesinden ardarda sert açıklamalar gelirken Ülkü Ocakları, tüm yurtta bir dizi protesto gösterisi gerçekleştirdi. Ankara'da Kızılay'da yürüyüş yapılırken İstanbul'da da Mecidiyeköy'de toplanan gençler, Diyarbakır'da yaşanan olayları protesto etti.

AK PARTİ REKLAMINA GÖNDERME

İstanbul'daki gösterilerde binlerce genç Mecidiyeköy meydanında toplanırken bir grup gösterici de AK Parti'nin 30 Mart yerel seçimlerinde kullandığı reklam filmine gönderme yaptı. Yön tabelasında etten duvar ören gençler, Türk Bayrağı astı.

POLİS, GRUBUN ÖNÜNÜ KESTİ


Kalabalık grup, dün saat 21.00'de Mecidiyeköy'den Taksim'e doğru yürüyüşe geçti. Ancak yürümek isteyen kalabalık Şişli'ye doğru yürümeye başladı.

Halaskargazi Caddesi üzerinden Şişli Camii önüne kadar gelen grubun önü burada TOMA ve Çevik Kuvvet ekipleri tarafından kesildi.

Polis, toplanan kalabalığın Taksim'e yürüyüşüne izin verilmeyeceğini belirtti. Bunun üzerine, Şişli Camii önünde biriken kalabalık, önce tekbir getirdi, ardından İstiklal Marşı'nı söyledi.

"ÜLKÜCÜ YEMİNİ"

Ülkü Ocakları İstanbul Şube Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, yüksek bir noktaya çıkarak kalabalığa seslendi.

Konuşma sırasında grup sık sık tekbir getirdi. Yıldırım'ın konuşmasının ardından "Ülkücü Yemini" edildi. Kalabalık grup daha sonra 'Hükümet istifa', 'Hepimiz ölelim, bayrağımız yaşasın' sloganları attı.


Search

Labels