Labels

About Me

Haberi çeşitli kaynaklardan sorgular ve ziyaretcilerine en doğru haberleri paylaşır.Haberi kaynağına soracaksın... Habersor editoru
mısır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mısır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bardakta Mısır sevenler hijyen'e DİKKAT!

| 12 Mayıs 2014 Pazartesi |

Hijyen Konseyi Sözcüsü Mehmet İmrek, bardakta mısır satanların kullandığı karıştırma kaplarının, bir sonraki işlem için yıkanmadan ve dezenfekte edilmeden açıkta muhafaza edildiğini savunarak, "Daha sonra açık ortamda her türlü zararlı bakterilere maruz olan bu kap, bir başka kullanım için yeniden kullanılarak tüketicilere bardak bardak mikroplu mısır olarak servis ediliyor" dedi.

İmrek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hijyen Konseyinin, hijyen konusunda özgün çalışmalar gerçekleştirecek bir çatı yapılanması olduğunu söyledi.

Konseyin, hiçbir yere ve makama bağlı olmadığını belirten İmrek, 1 Şubat'ta faaliyetine başlayan kuruluşta, gıda mühendisleri, veteriner hekimler, hukukçular, sağlıkçılar ile gıda ve tüketici derneklerinin yer aldığını kaydetti.

Konsey olarak bardakta mısır satışlarına dikkati çekmek istediklerini vurgulayan İmrek, seyyar arabalarda veya dükkanlarda satılan bu mısırların, sağlıklı olup olmadığı ile besleyiciliğinin tartışılmasının yanı sıra hijyen kurallarına uygun hazırlanıp satıldığından söz edilmesinin mümkün olmadığını anlattı.

Cadde, sokak veya alışveriş merkezlerinde açık ortamlarda duran karton bardağın içine, yine kapalı ortamda saklanmayan karıştırma kabı içinde kaynatılıp ılıtılmış, çeşitli sos ve baharatlarla tatlandırılmış mısırın konulduğunu anlatan İmrek, şöyle devam etti:

"Bardakta mısır satanların kullandığı karıştırma kabı, bir sonraki kullanım için yıkanmadan ve dezenfekte edilmeden açıkta muhafaza ediliyor. Daha sonra açık ortamda her türlü zararlı bakterilere maruz olan bu kap, bir başka kullanım için yeniden kullanılarak tüketicilere bardak bardak mikroplu mısır olarak servis ediliyor.

Ülkemizdeki mevzuata göre mısırların içine konulduğu bardakların da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından izinli, ruhsat almış işletmelerce üretilmesi gerektiği halde hiçbir kurala uyulmadan açıkta satılan bu ürünleri tüketen çocukların ve gençlerin sağlığı tehdit altındadır."

"Bekleme süresi uzadığında risk daha da artmaktadır"

Dünyadaki üretimin neredeyse tamamına yakını genetiği değiştirilmiş organizmalı olan mısırın, çok çabuk mikroorganizma üreyebilecek karakterde olduğunu ileri süren İmrek, "Özensiz tüketilmesi sağlıklı olmadığı gibi her türlü hastalık yapıcı mikroplara açık ortamlarda işyerinin ve personelinin, Gıda Hijyen Sertifikası olmadan satışına izin verilmesi de halk sağlığı için sakıncalıdır" ifadesini kullandı.

Gıda satışı yapan iş yerleri ve personelinin "Hijyen Eğitimi Yönetmeliği" gereğince sertifikalandırılmasının zorunluluğuna dikkati çeken İmrek, sertifikası olmadığı halde faaliyette bulunanların, Umumi Hıfzıssıhha
Kanununun 282'nci maddesi gereğince 250 lira ila bin lira arasında idari para cezası ile cezalandırıldığını belirtti.

Bardak mısırın 72-75 derece sıcaklıkta pişirilip tüketim için 30-35 derece sıcaklığında tutulduğundan, mikroorganizmaların çoğalmaya başlayacağını dile getiren İmrek, şunları kaydetti:

"Bekleme süresi uzadığında risk daha da artmaktadır. Güvenli tüketim için pişmiş besinler, ısılarını kaybetmeye başlamadan hemen yenmesi gerektiğinden bardakta mısır için bu kurala uyulmamaktadır.

Haşlanmış mısırın pişim aşamasından sonra hemen tüketilmesi gerekir ancak bu satışlarda gün boyu tüketim için sıcak tutulduğundan mikropların barınabildiği ve hızla arttığı şartlar oluşmakta, ısıya bağlı olarak çoğalan ve bulaşan mikropların sebep olduğu bağırsak enfeksiyonları, ishal, gıda zehirlenmeleri, tifo, viral hepatit A, malta humması gibi hastalıklar ortaya çıkabilmektedir."

İmrek, Hijyen Konseyi olarak bunun takipçisi olduklarını ifade ederek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile ilgili diğer kamu kurumlarının ortak denetimler yaparak hijyen kurallarına uygun şartları taşımayan bu gibi satıcıların yasada belirtilen niteliklere uygun hale getirmeleri için yasal işlem başlatmasını istedi.

Mehmet İmrek, önlem alınmaması durumunda mevzuata uygun olmayan yerlerin kapatılması için dava açacaklarını sözlerine ekledi.


Mısır piramitlerinin sırrı.

| 4 Mayıs 2014 Pazar |

Mısır piramitlerinin sırrı 'ıslak kumlar' mı?

Hollandalı bir grup bilim insanına göre, Mısır piramitleri "dev vinçlerle" değil ıslak kumlar üzerinde kaydırılan taş kızaklar sayesinde yapıldı. Bulgu, enerji tasarrufu için yararlı olabilir.

Dünyanın "7 harikasi" arasında yer alan Mısır piramitleri, yüzyıllar boyu hep ilgi odağı oldu. Dev kayaların nasıl olup da üst üste konulduğu, hangi teknolijiyle böylesi görkemli bir yapıtın ortaya çıkarıldığına ilişkin tartışma hiç bitmedi.

Devasa vinçlerden söz edenler de oldu, Antik Mısırlıların bugün bilinmeyen üstün bir teknolojiye sahip olduğunu savunan da. Hatta, piramitlerin "uzaylılar tarafından yapıldığını" söyleyenler de...

Amsterdam Üniversitesi'nden bir grup bilim


insanı, piramitlerin yapılışına ilişkin çok önemli bir bulgu ortaya koydu. Dev yapıların oluşumundaki en önemli etkenin "ıslak" çöl kumu olduğu düşünülüyor.

Hollanda'da yapılan araştırmaya göre, Eski Mısırlılar, piramitleri oluşturan taşları "ıslatılmış kum" üzerinde sürükleyerek inşa ettiler.

Laboratuvar deneyi

Amsterdam Üniversitesi ve Madde Üzerinde Temel Araştırma Vakfı'ndan (FOM) bir grup fizikçi, laboratuvar ortamında piramitlerin yapılışına ilişkin bir deney gerçekleştirdiler.

Kum dolu bir kova içine eski Mısırlılar'ın kullandığı "taş kızak" yerleştiren fizikçiler, sürtünme sonucu ortaya çıkan enerjiyi hesapladılar.

Kovadaki kuma, bir miktar su eklenince kumun içinde kılcal köprüler oluştuğu ve sürtünmenin daha azladığı belirlendi. Kılcal tüneller nedeniyle taş kızakların kum üzerinde daha sorunsuz ve hızlı hareket ettiği anlaşıldı.

Yapılan deney sonunda, eski Mısırlılar'ın piramitlerin yapımında büyük olasılıkla bu yöntemi kullandıkarı açıklandı. Fizikçilerin elde ettiği bulgulara göre, Mısırlılar piramitlerin yapıldığı inşaat alanının çevresindeki kumları ıslattılar. Piramitleri oluşturan taşları, ıslak kumlar üzerinde kızaklarla taşıdılar.

Kumlar ıslatıldığı için sürtünmenin en aza inmesi nedeniyle, taş kızakları sadece hafifçe itmek yeterli oldu. Kızakları çekmek için fazladan güce ihtiyaç kalmadı. Bu nedenle daha az sayıda işçi istihdam edilerek piramitlerin inşaatı tamamlandı.

Duvar çizimi

Madde Üzerinde Temel Araştırma Vakfı'na (FOM) göre Eski Mısırlılar da "ıslak kumların yararı" üzerine düşünmüştü.

FOM, bu görüşünü Deir el - Bersha'da bulunan Firavun Djehoetihotep'in mezarındaki duvar çizimlerine dayandırıyor. Mezar duvarındaki çizimlerde, piramitlerin kızakla taşınışı anlatılıyor. Duvar resminde kızağın önünde kumları ıslatan bir kişi bulunuyor.

Hollandalı bilim insanlarının yaptığı araştırmanın sonucu "Physical Review Letters"da yayımlandı.

Hollandalı fizikçilere  göre, araştırmanın sonuçları piramitlerin yapımına olduğu kadar bugünün uygulamaları için de ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.

"Granül" haldeki kumun özelliklerinin tam olarak anlaşılamadığını vurgulayan araştırmacılara göre; granül maddelerin taşıma, işleme ve optimize etme gibi alanlarda kullanımı ile önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlanabilecek.


Yargı Bağımsızlığın da Çin'den bire gerideyiz!

| 26 Nisan 2014 Cumartesi |

Başbakan Erdoğan’ın ‘one munite’i ile tanıdığımız Davos’un düzenleyicisi Dünya Ekonomik Forumu, 185 ülkenin bilgi-iletişim teknolojisi ağlarıyla ekonomi ve sosyal hayatlarını geliştirme durumlarını ölçtü. Türkiye mobil ağın yaygınlığında 27 ülke ile birlikte dünya birincisi, yargı bağımsızlığında Çin ve Mısır’ın gerisinde yer aldı.

Ekonomi Servisi - Başbakan Erdoğan’ın “one munite”i ile tanıdığımız Davos’un düzenleyicisi Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı “Küresel Bilgi Teknolojileri Raporu 2014” raporunda Türkiye’deki “Yargı bağımsızlığı”, tek parti ile yönetilen Çin’den, Müslüman Kardeşler’i darbe ile saf dışı bırakan ve geçenlerde yarım saat içinde yüzlerce kişi için idam cezası verilen Sisi’nin Mısır’ından, hatta mollalar egemenliğindeki komşumuz İran’dan, krallıkla yönetilen Suudi Arabistan’dan daha geride çıktı.

Dünya Ekonomik Forumu’nun yayımladığı “Küresel Bilgi Teknolojileri Raporu 2014” raporuna Ankara’dan Orhan Aysezen imzası yer veren ANKA’nın haberine göre 185 ülkenin bilgi-iletişim teknolojisi ağlarıyla ekonomi ve sosyal hayatlarını geliştirme durumlarının ölçüldüğü endekste Türkiye, mobil ağın yaygınlığında 27 ülke ile birlikte dünya birincisi, yargı bağımsızlığında 148 dünya ülkesi arasında 85’inci gösterildi.

Habere göre raporun iskeletini “Ağ Teknolojisine Hazır Olma” endeksi oluşturdu. Türkiye geçen yıl 144 ülke arasında 45’inci sırada bulunduğu sıralamada bu yıl altı sıra gerileyerek 148 ülke arasında 51’inci oldu. Raporda ana endeksi oluşturan 10 alt başlık ve bunların altında da“Yasama organlarının etkinliği”, “Yargısal bağımsızlık”, “Telif hakları koruma”, “Korsan yazılım oranı”, “Mobil ağ kapsama oranı”, “Eğitim sisteminin kalitesi” gibi 54 küçük endekste de ilginç sonuçlar çıktı.

Türkiye “Yargısal bağımsızlık” alt endeksinde 148 ülke arasında 85’inci sırada görüldü. Bu endekste “Ülkenizde yargı hükümet üyeleri, vatandaşlar ya da firmaların etkisinden ne ölçüde bağımsızdır?” sorusuna yanıt arandı. 7 puan üzerinden yapılan değerlendirmede 1 puan “ağır etki altında”, 7 puan “tamamen bağımsız” sayıldı. Bu endekste Türkiye; Liberya, Timor-Leste, Fas, Kazakistan, Vietnam’la birlikte 3.4 puan aldı. Yargısal bağımsızlıkta birinci sıradaki Yeni Zelanda 6.7, ikinci Finlandiya 6.6, üçüncü İrlanda 6.4 puan aldı.

2012-2013 yargı bağımsızlığı ortamının ele alındığı endekste, Mısır 3.5, İran 3.6, Çin 4, Pakistan 4.1, Ürdün 4.4, Hindistan 4.7, ABD 5, Suudi Arabistan 5.3, Belçika 5.4, İsrail 5.8, Japonya ve Almanya 6, İsveç 6.2 gibi puanlar elde etti.

Hükümetin vizyonu da parlak değil

Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı “Küresel Bilgi Teknolojileri Raporu 2014” raporunda bilişim teknolojileri ve ağ teknolojilerine hazırlık bakımından Türkiye’nin durumu hiç de parlak görünmüyor. Dünya ülkeleriyle karşılaştırıldığında hükümetin bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik vizyonu da 55. sırada yer alıyor. Raporun, her yıl Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına katılan 15 binin üzerinde yöneticiyle yapılan anketler ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği, Dünya Bankası ve BM gibi kaynaklardan sağlanan göstergelerden yararlanarak oluşturulan endekslerinde, Türkiye 148 ülke arasında, fikri hakların korunmasında 74., hukukun anlaşmazlıkları çözme yeterliliğinde 59., işletme okullarının kalitesinde 101., hükümetin bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik vizyonunda 55., kamunun online hizmet endeksinde 77., okullarda internet erişiminde 63. sırada yer alıyor.


Türk kızı Avrupa Kraliçesi seçildi.

| 13 Nisan 2014 Pazar |

Mısır'da düzenlenen 'Top Model of The World' yarışmasında Türkiye'yi temsil eden Tiffany Kurak, 'Queen of Europa' seçildi. Yarışmada birinciliği ise Kolombiyalı Tania Valencia Cuero kazandı

Mısır’ın El Gouna kentinde düzenlenen Top Model of The World 2014 yarışmasını Kolombiyalı Tania Valencia Cuero kazanırken, yarışmada Türkiye’yi temsil eden Tiffany Kurak, Queen of Europa özel ödülünü kazandı. Yarışmada ikinciliği Porto Riko’dan Jailenne Rivera, üçüncülüğü ise yarışmaya Güney Afrika’dan katılan Anronet Roelofz aldı.

FİNALDE EŞİTLİK OLDU
Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen 43 genç kız iki haftalık kampın ardından düzenlenen büyük finalde dereceye girebilmek için podyuma çıktı. Modellerin toplu dans gösterisiyle başlayan yarışma, genç kızların bikinili geçişleriyle devam etti. Gece kıyafetleri ile bir kez daha jüri karşısına çıkan modellerin arasından önce Tiffany Kurak’ın da yer aldığı top 16 seçildi. Daha sonra seçilen ilk 5 arasında yapılan oylamada birincilik iki yarışmacı jüriden eşit puan aldı. Eşitliğin bozulması için yapılan ikinci oylama ise açık yapıldı. İkinci oylama sonunda 9 jüri üyesinden 5’inin desteğini alan Kolombiyalı Tania Valencia Cuero birincilik tacını kazandı. Yarışmada ilk 3’ün belirlenmesinin yanı sıra birkaç dalda verilen özel ödüller de sahiplerini buldu.
 
KIZINI YALNIZ BIRAKMADI
Finali izlemek, hem de kızına destek vermek için Almanya’nın Stuttgart kentinden gelen Tiffany’nin annesi Cihan Kurak, kızının Queen of Europa seçilmesinin ardından büyük sevinç yaşadığını ve her zaman onun arkasında olacağını söyledi. Tiffany Kurak ise heyecanlı ve mutlu olduğunu belirterek, gelecekte profesyonel modellik yapmak istediğini dile getirdi. Yarışmanın sponsorlarından Türk işadamı Bülent Emekçi başarılı bir yarışma olduğunu ve gelecekte bu tür büyük organizasyonları Türkiye’de de yapmayı planladıklarını söyledi.


Mısır da kadın olmak.

| 22 Mart 2014 Cumartesi |

Mısır'daki kadınların %99.3'ü, cinsel tacize maruz kalıyor. Ve %91'i de kadın sünnetine maruz kalmaktadır.


Politikada da kendilerine neredeyse hiç yer bulamamaktadırlar. Fotoğrafta gördüğünüz kadın, cinsel tacize hayır mitinginde yer alan bir Mısırlı kadın.

Irak
Ayrıca Iraklı bir kadın, pasaport almak isterse erkek bir yakınının izin verdiğine dair belge götürmesi gerekmektedir.


Irak parlementosunda hiç kadın milletvekili yer almamaktadır. Fotoğraf ise 2013 yılındaki seçimlerde oy kullanan Iraklı bir kadına ait.



Search

Labels