Labels

About Me

Haberi çeşitli kaynaklardan sorgular ve ziyaretcilerine en doğru haberleri paylaşır.Haberi kaynağına soracaksın... Habersor editoru
finans haberleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
finans haberleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Türkiyedeki özel şirketlerin borcu 200 milyar$

| 17 Haziran 2014 Salı |



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre özel sektörün toplam dış borcu ilk defa 200 milyar doları aşarak, Nisan ayında 203 milyar dolar oldu.

 Nisan sonu itibarıyla, özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, 2013 yıl sonuna göre 6,3 milyar ABD doları artarak 162,6 milyar ABD doları oldu.

Nisan sonu itibarıyla, özel sektörün yurtdışından sağladığı kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç), 2013 yıl sonuna göre 386 milyon ABD doları artarak 40,7 milyar ABD doları olarak gerçekleşti.


Akşam'ın sahibi sütçü çıktı.

| 7 Haziran 2014 Cumartesi |

CHP'nin, hakkında suç duyurusunda bulunduğu TMSF’nin son müşterisi Ethem Sancak’ın süt sektöründe de büyük yatırımları olduğu ortaya çıktı. TÜSİAD Başkanı’nı istifaya götüren “Sütten çıkmış kara kaşık” manşetini atan Akşam’ın yeni patronu, tarım ve hayvancılık sektöründe 5 milyar dolarlık yatırım planı bulunuyor.

Kamuoyunda “Patronlar Kulübü” olarak bilinen TÜSİAD’da yaşanan istifa depreminin yankıları sürüyor. “Sütten Çıkmış Kara Kaşık” manşetini atarak TÜSİAD Başkanı Yılmaz’ın istifasında büyük rol oynayan Akşam Gazetesi’nin sahibi Ethem Sancak’ın, süt sektöründe Yılmaz’ın rakibi olduğu belirlendi. Yaklaşık beş yıl önce “tarım ve hayvancılık” sektörüne adım atan Ethem Sancak’ın, Denizli’nin Acıpayam ilçesinde Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden (TİGEM) kiraladığı arazi üzerinde, Avrupa’nın en büyük süt üretim çiftliğini kurduğu saptandı. Çiftlik için 50 milyon dolarlık yatırım gerçekleştiren Sancak’ın, tarım ve hayvancılık sektörüne uzun vadede 5 milyar dolarlık yatırım yapmayı planlıyor.


ETHEM BEY’İN ÇİFTLİĞİ VAR


Ethem Sancak’ın, süt sektöründe Sütaş’ın en büyük rakibi olmaya aday olduğu ortaya çıktı. Ethem Sancak, yaklaşık beş yıl ilaç şirketindeki hisselerini satarak tarım ve hayvancılık sektörüne girdi. Ata Holding ile Atasancak Acıpayam Tarım İşletmeleri Şirketi’ni kuran Sancak, Tarım işletmeleri Genel Müdürlüğü ‘TİGEM’in Acıpayam’daki 24 bin dekarlık arazisini 30 yıllığına kiraladı. Arazi üzerine, Avrupa’nın en büyük süt üretim tesisi inşa edildi. Tesis 2008 yılından bu yana hizmet veriyor. Tesislerin inşası için 50 milyon dolar kaynak harcanırken, halen çiftlikte 80 ton günlük süt üretimi gerçekleştiriliyor.


ÇİFTLİĞİNDE “6 BİN 500” İNEĞİ VAR


Atasancak şirketi, çiftlikteki inekleri ise ABD’den ithal etti. İlk ithalat ise 2007 yılının Aralık ayında bin 100 adet gebe düve ile yapıldı. Ardından 2008’de bin 700 adet daha gebe düve getirilerek sayı 2 bin 800’e ulaştı. Halen işletmede yaklaşık 6 bin 500 adet dişi hayvanın bulunduğu belirtildi. İşletmenin ihtiyacı olan yemler de sözleşmeli çiftçilik modeli ile çevre köylerden karşılanıyor. Tesis Avrupa’nın en büyük süt üretim merkezi olarak biliniyor. Tesiste 2014 yılı sonuna kadar günlük süt üretiminin 170 bin tona kadar yükseltilmesi öngörülüyor. Çiftlikte, halen 180 işçinin çalıştığı ve bu işçilerin de sendikasız olduğu öğrenildi.


ARAPLAR ORTAK OLMAK İSTİYOR


Tarım ve hayvancılık sektörüne toplam 5 milyar dolarlık yatırım yapmak istediğini açıklayan Ethem Sancak, şu anda ürettiği sütün büyük kısmını restoranlar başta olmak üzere işletmelere veriyor. Önümüzdeki yıllarda birden fazla markanın oluşturulması öngörülüyor. Yine üretilen sütün bir kısmının da işlenerek Arap ve Avrupa ülkelerine ihraç edilmesi planlanıyor. Bu arada, Ethem Sancak’ın çiftliğine ortaklık konusunda Körfez sermayesinden de teklifler geldiği kaydedildi.


Jet Fadıl'dan yatırımcısına iyi bahane!

| 4 Haziran 2014 Çarşamba |

Kamuoyunda 'Jet Fadıl' adıyla bilenen Fadıl Akgündüz'ün vaat ettiği gayrimenkulleri sahiplerine teslim etmediği, kiralarını da ödemediği ortaya çıktı.

GEREKÇELER ÇOK İLGİNÇ

Bayrampaşa’da yaptığı Caprice Gold Palace Otel’den devremülk alanlara Aralık 2013’te vaat ettiği teslim sözünü tutmayan Fadıl Akkündüz’ün, bu duruma Soma faciası, Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın konuşmalarını gerekçe göstermesi dikkat çekti.

DOLANDIRICILIKTAN 1,5 YIL HAPİS YATTI

Dolandırıcılıktan 1,5 yıl hapis yatan Fadıl Akgündüz’ün, Bayrampaşa’da yaptığı Caprice Gold Palace Otel’den devremülk alanlara Aralık 2013’te vaat ettiği teslim sözünü tutmadığı, kira gelirlerini de ödemediği kaydedildi. 'Jet Fadıl' olarak bilinen Fadıl Akgündüz’ün çeşitli gerekçeler sunarak, müşterilerini ikna etmeye çalıştığı belirtildi. Jet Fadıl’ın ödeme ve teslim yapmama gerekçelerinin arasında ise Soma faciası, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşması var. Fadıl Akgündüz, bu konuşmaların piyasayı etkilediğini ve ödemelerin bu sebeple geciktiğini vurguluyor.

"GEZİ OLAYLARI, 17 ARALIK OPERASYONU..."

Fadıl Akgündüz’ün gerekçe mektuplarından bazıları şöyle:

““Hepinizin bildiği üzere ‘Gezi olayları’ ve ’17 Aralık operasyonu’ piyasayı ve özellikle mülk satışlarını son on aydır çok etkiledi.

Özellikle 17 Aralık operasyonundan 30 Mart seçimlerine kadar “Vergi Barışı” taksitlerinin son ödemesinin de 30 Nisan’da yapılacak olması eklenince, piyasadaki nakit ihtiyacı daha da artmıştır…


Zamlar 2014 de Otomobil iştahımızı bıçak gibi kesti.

| |

Oto satışlarında büyük düşüş yaşandı.

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, bu yılın ilk 5 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26,31 daralarak, 226 bin 698'e geriledi.

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, bu yılın ilk 5 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26,31 daralarak, 226 bin 698'e geriledi.

Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin (ODD) 2014 Mayıs ayı  Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazar sonuçlarına göre, Türkiye'deotomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı 2014 yılı ocak-mayıs döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 26,31 gerileyerek 226 bin 698'e düştü. 2013 yılı ilk beş ayında toplam satış 307 bin 647 olmuştu.

Otomobil satışları bu yılın ilk 5 ayında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23,66 azalarak 178 bin 495'e indi. 2013 yılı ilk beş ayında satış 233 bin 816 olarak gerçekleşmişti.

Hafif ticari araç pazarı bu yılın 5 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34,71 azalarak 48 bin 203'e düştü. Geçen yılın ilk 5 ayında hafif ticari araç satışları 73 bin 831 seviyesindeydi.

Otomobil pazarı mayısta yüzde 25,65 daraldı

Bu yıl mayıs ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 28,66 küçülürken, toplam pazar 58 bin 121'e indi. Bu rakam geçen yıl 81 bin 468 olmuştu.

Geçen ay otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,65 daralarak, 46 bin 379 olarak gerçekleşti. 2014 yılı mayıs ayında hafif ticari araç pazarı 2013 yılının mayıs ayına göre yüzde 38,48 azalarak 11 bin 742 seviyesine düştü.

Bu yılın ilk 5 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre 1600cc altındaki otomobil satışlarında yüzde 23, 1600-2000cc aralığında motor hacmine sahip otomobil satışlarında yüzde 37,8 ve 2000cc üstü otomobillerde yüzde 4,9 daralma görüldü.

2014 yılı ocak-mayıs döneminde dizel otomobil satışlarının payı yüzde 63,8’e, otomatik şanzımanlı otomobillerin payı ise 46,2’ye yükseldi. Bu yılın ilk 5 ayında otomobil pazarı segmentinin yüzde 83,3'ünü vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerinde yer alan araçlar oluşturdu.

Segmentlere göre en yüksek satış adetine yüzde 51,4 pay ile C segmenti (91 bin 719), kasa tiplerine göre ise en çok tercih edilen gövde tipi yine Sedan otomobiller yüzde 46,2 ile (82 bin 462) oldu.

Bu yılın ocak-mayıs döneminde en fazla otomobil ve hafif ticari araç satışını 37 bin 183 ile Volkswagen gerçekleştirirken, bu markayı 30 bin 445 ile Renault, 25 bin 740 ile Fiat ve 20 bin 334 ile Ford takip etti.

Yılın ilk 5 ayında 5 adet Bentley, 7 adet Ferrari, 3 adet Infiniti, 18 adet Jaguar, 1 adet Lamborghini,  32 adet Maserati ve 185 adet Porsche satışı gerçekleşti


Gelir Belgesiz Kredi Veren Bankaları Sorgulama

| 29 Mayıs 2014 Perşembe |

Gelir Belgesiz Kredi Veren Bankaları Sorgulama

Vatandaşlar bazı ihtiyaçları gereği olarak ülkemiz genelinde bulunan birçok bankadan kredi ürünlerini kullanmaktadırlar. Bu kredi ürünlerini kullanmak isteyen vatandaşların bilmeleri gereken en önemli nokta her bankanın kendine göre istediği belge ve krediyi isteyen kişi hakkında inceleme yetkisine sahiptir. Bankaların müşterilerinden istediği evraklar çekilecek olan kredinin türüne göre değişiklik göstermektedir.

 Birçok banka tüm kredi ürünlerinde nüfus cüzdanı, ikametgâh adresini gösteren belge ve aylık gelir belgesini istemektedirler. Bu belgeler içerisinde ikametgâh belgesi ile nüfus cüzdanı mutlaka istenirken bazı bankalar herhangi bir şekilde gelir belgesi istemeyebiliyorlar. Bu belgeyi isteyen veya istemeyen bankalar olarak sorgulama yapmak için en iyi yöntem internet üzerinde bulunan arama motorlarına yazılabilir. Arama sonucunda sizin karşınıza gelir belgesiz kredi veren bankalar çıkacaktır.

Gelir belgesiz kredi veren bankalar sorgulama

Ülkemiz genelinde gelir belgesiz kredi veren bankalar Ekonomi Bankası, Garanti Bankası ve Finansbank’tır. Ama bu bankaların dışında gelir belgesiz kredi çekmek isteyen vatandaşların bilmesi gereken nokta ise; herhangi bir şekilde gelir belgesi olmadan kredi çekmek isteyen vatandaşlarımız kredi kullanmak isterlerse yapmaları gereken işlem olarak kendilerine ait olan taşınmaz malı ipotek bedeli olarak göstererek diledikleri krediyi çekebilirler. Yani bir kişi herhangi bir tapulu evini bankaya ipotek bedeli olarak gösterirse, banka buna karşılık olarak ipotek bedelinin yarısı kadar kredi imkânı sunmaktadır. Böylece insanlar diledikleri zaman kredi çekebilme imkânına sahip olmaktadırlar. Hatta bunu herhangi bir gelir belgesi göstermeden rahatlıkla yapabilirler.


Faizsiz Kredi Veren Bankaları Sorgulama

| |

Faizsiz Kredi Veren Bankalar Sorgulama

Ülkemiz genelinde hizmet veren bankalar, insanların ihtiyaçları noktasında birçok kredi ürününün kullanımını sunmaktadırlar. Bankaların sunmuş olduğu kredilere bakıldığı zaman genellikle en avantajlı olanları dönemsel olarak verilen banka kredileridir.

 Özellikle maaş müşterilerine, kamu çalışanlarına ve memurlara verilen kredilerin yanında yılbaşı, bayram vb. türden günlere özel olarak sunulan krediler bulunmaktadır. Bu krediler genellikle sıfır faizli veya çok düşük faizli olarak sunulan kredilerdir. Özellikle sıfır faizli kredi veren bankalara 2014 yılı itibariyle bakıldığı zaman şimdilik sadece iki adet banka vermektedir. 2014 yılının ilk döneminde Şekerbank 10.000 TL krediye 12 sıfır faiz imkânı ile sunarken, şimdilerde sıfır faizli ürünü sadece Akbank ve Deniz Bank sunmaktadır.

Faizsiz Kredi Veren Bankalar Sorgulama

Faizsiz kredi veren bankaları sorgulamak isterseniz, internet üzerinden arama motorlarından herhangi birine “faizsiz kredi veren bankalar” yazdıktan sonra sizin karşınıza birçok alternatif banka çıkacaktır. Böylece sizlerde dilediğiniz ürünü istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. 2014 yılı içerisinde sıfır faizli kredi veren bankalar arasında bulunan Deniz Bank, sıfır faizli kredi verdiği aynı zamanda dosya masrafı da talep etmemektedir.

Ayrıca bu kredini üst limiti olarak Deniz Bank 36.000 TL olarak belirlemiştir. Sıfır faizli kredi veren bir diğer banka ise, Akbank’tır. Akbank, kendi müşterilerine 3.000 TL kredi ve 12 aya varan vadeler ile kredi imkânı sunmaktadır. Sizlerde faizsiz kredi veren bankaları araştırmak isterseniz yapmanız gereken çok basit, internet üzerinden arama motorlarına sürekli olarak sorgulama yapmanız yeterlidir.


Hilal Cebeci dış borcu basıp basıp ödeyecek.

| 26 Mayıs 2014 Pazartesi |



Bir ülkenin masraf kalemleri arasında dış borçlar büyük önem taşır. 

Özellikle IMF gibi kuruluşlara olan borçların fazla olması ülkenin yatırımcılar için değeri belirleyen kalemler arasında önemli bir yer tutar. Tüm bu dış ve iç borçların ödenmesi insanların yaşam kalitesinen yatırımlarına kadar pek çok konuda belirleyicidir. İşte bu kadar önemli bir konuda fikrini belirten Hilal Cebeci dış borçları kapatmak için mizahi bir dille şu öneride bulunmuş…



Kredili Konut Satışları Nisanda Yüzde 42.5 Düştü

| |

Faizlerdeki hızlı tırmanış nedeniyle, mortgage kredili konut satışları, toplam satışlardan yaklaşık dört kat daha hızlı geriledi.

Türkiye İstatistik Kurumu ( TÜİK ) Konut Satışları İstatitikleri verilerine göre, Nisan ayında toplam konut satışları yüzde 12.3 gerilerken, aynı dönemde mortgage kredili konut satışları yüzde 42.5 gibi çok büyük oranda geriledi.

Bu veriler ile, yılın ilk dört ayında toplam konut satışları yüzde 7.5 düzeyinde gerilerken, mortgage kredisiyle yapılan konut satışlarındaki düşüş yüzde 33.5i buldu.

TÜİK verilerine Türkiyede göre Nisan ayında toplam konut satışları yüzde 12.3 düşüşle 83 bin 610a geriledi ve ilk dört aylık düşüş yüzde 7.5 oldu. Türkiyenin 2013 yılı ilk dört ayında toplam 369 bin 300 konut satılırken, bu yılın aynı dönemindeki satışlar 341 bin 463 düzeyinde kaldı.

Nisan ayında ipotekli konut satışları yüzde 42.5 gibi yüksek oranda gerileme ile geçen yılki 40 bin 812 düzeyinden, bu yıl 23 bin 447 düzeyine geriledi. böylece, ilk dört aylık dönemler itibarıyla ipatekli konut satışları 156 bin 352den, bu yıl 104 bin 17ye düştü.


Zenginler nasıl zengin oluyor.

| 19 Mayıs 2014 Pazartesi |

ABD'de yapılan bir araştırmada, zenginlerle fakirler arasında giderek büyüyen refah açığının nedenine yer verildi.

Dünyada zenginlerle fakirler arasında giderek büyüyen refah açığı, her daim tartışılan bir konu olmuştur.

Son olarak konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Ekonomist Paul Krugman, hedge fon yöneticilerinin milyar dolarlık maaşlarının, büyüyen refah açığında eğitimin rolünün çok az olduğunu ortaya koydunu söyledi.

Krugman, yatırımcıların paradan daha çok para yaptığı için zenginin giderek zenginleştiğini savundu.

Modern ''Eşitsizlik dereceyle ilgili değil, oligarşiyle ilgili'' diye konuştu.

Fakat ABD'de yapılan bir çalışma, tam tersi yönde bir görüş ortaya koydu.

Duke University'den araştırmacı Jonathan Wai tarafından yapılan bir çalışmada, dünyadaki multi milyarderlerin iyi eğitim aldığı ve bişisel yeteneklerinin güçlü olduğu sonucuna ulaşıldı.




Galatasaray bir maçta 15 milyon euro kazandı.

| 17 Mayıs 2014 Cumartesi |

15 milyon Euro kasada
Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılım hakkı kazanan Galatasaray, UEFA’dan ilk etapta 8.6 milyon euro alacak. Kulübün geliri naklen yayın havuzundan gelecek parayla en az 15 milyon euroyu bulacak.

Kayseri Erciyesspor’u mağlup ederek Şampiyonlar Ligi’ne üst üste 3. ve toplamda 13. kez katılma hakkı kazanan Galatasaray önemli bir gelirin de sahibi oldu.

Sarı-kırmızılı kulüp, UEFA’dan ilk etapta “ayak bastı” parası olarak 8,6 milyon euro alacak. Cim-Bom’un 2014-2015 sezonu geliri naklen yayın havuzundan gelecek parayla en az 15 milyon euroya ulaşacak.

Devler Ligi’ne girmek için 3. ön eleme ve play-off turunu geçmek zorunda olan Beşiktaş bu hedefine ulaşamazsa Galatasaray’ın geliri daha da artacak. Sarı-kırmızılı kulüp bu durumda Türkiye’nin naklen yayın havuzundan alacağı paya tek başına sahip olacak. Cim-Bom geçen sezon Fenerbahçe’nin play-off turunda elenmesi nedeniyle toplamda yaklaşık 20 milyon euroyu kasasına koymuştu. Galatasaray’ın kazancı bununla da sınırlı değil. Sarı-kırmızılı takım grup aşamasında elde edeceği her galibiyet için 1 milyon euro, her beraberlik için de 500 bin euro kazanacak.


Her sabah banka hesabına 86400$ yatırılmasını istermisin?

| 7 Mayıs 2014 Çarşamba |

Bankada bir hesap sahibi olduğunu düşün. Hesabına her sabah 86400$ para yatırılıyor. Fakat bu paranın hepsini akşama kadar harcamak zorundasın. Ertesi güne transfer edilemez, paranı kullansan da kullanmasan da hesap her akşam sıfırlanıyor. Ne yaparsın? Tabii ki hepsini harcamaya çalışırsın.

Hepimiz, zaman adlı bankanın müşterileriyiz. Her sabah 86400 saniyeye sahip oluyoruz. Yarına trasfer edilemeyen. Her sabah hesabımız dolar, her akşam boşalır, geri dönüş yok. Saniyelerini şu anı yaşayarak harca, en iyisi bunlarla ilgili bir yatırım yap. Mutluluk, sağlık ve başarı için zaman kaçıyor. Her gün için en iyisini yap.

1 yılın değerini anlamak için sınıfta kalmış bir öğrenciye sor.
1 ayın değerini anlamak için 8 aylık bebek doğuran anneye sor.
1 haftanın değerini anlamak için haftalık dergi çıkaran editöre sor.
1 saatin değerini anlamak için kavuşmak için bekleyen sevgiliye sor.
1 dakikanın değerini anlamak için trenini kaçıran yolcuya sor.
1 saniyenin değerini anlamak için bir kazayı önleyemeyen sürücüye sor.
1 saniyenin 100 de 1 değerini anlamak için olimpiyatlarda madalya kazanan koşucuya sor.

Her anını değerlendir.Her dakikanı çok özel biriyle paylaş. Zamanına ortak edebileceğin kadar özel biriyle. Unutma, zaman hiç kimse için durmaz. Geçmiş zaman tarih, gelecek zaman gizemli, şuan ise sana verilen gerçek bir armağandır.


Hazine sözleşmesi fesh edilen özel şirketlerin kredi borcunu ödeyecek!

| 22 Nisan 2014 Salı |

Devletin malı hazine.

HAZİNE, “borç üstlenim koşullarını” açıkladı. Müsteşarlık tarafından dün Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğe göre, sözleşmenin şirket kusuru nedeniyle feshedilmesi durumunda Hazine’nin şirketin aldığı kredilere yönelik üstleneceği borç ana kredinin yüzde 85’i kadar olacak.

  Başta şehir hastaneleri olmak üzere yap-İşlet-devret ve yap-işlet-kirala yöntemiyle yapılan birçok proje için belli koşullarda Hazine’nin borç üstlenmesi kanun değişiklikleriyle gündeme gelmişti. Buna göre yatırım tutarı 1 milyar TL olan kamu-özel ortaklığı projelerle, asgari yatırım tutarı 500 milyon TL olan eğitim  ve sağlık yap-kirala-devret projelerinde; sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi durumunda yatırım ve hizmetler için sağlanan ana kredi ve ana krediye yönelik türev ürünlerden kaynaklanan mali yükümlülükler Hazine tarafından üstlenilecek.

Bir idare bir proje için Hazine’nin “borç üstlenim taahhüdü” vermesini isterse ihaleyle ilgili şartnameyi yayınlanmadan önce sözleşme taslağı ile Hazine’ye iletecek. Müsteşarlık, sözleşme taslağındaki ve borç üstlenimini doğrudan ilgilendiren hükümleri değerlendirecek ve uygun bulması halinde görüş verecek. Konu Bakanlar Kurulu’nda da görüşülecek. İhalenin gerçekleştirilmesinden sonra, müsteşarlık sözleşme taslağını yeniden değerlendirecek ve uygun bulması halinde “uygun” görüşü verecek. Bir yıl içinde sağlanacak borç üstlenim taahhüdü limiti her yıl bütçede belirlenecek.


En zengin Türk isyan etti.

"O kadar param YOK."


Murat Ülker, Forbes’ın kendisini 3.7 milyar dolarlık varlığıyla Türkiye’nin en zengini seçmesine tepki gösterdi. “Ben bankaya para yatırmam şirketime yatırırım” diyen Ülker, “Varlıkların tamamı alınmış ama nakitten bahsetmiyor. Söyleyecek çok şey var” yorumunu yaptı

Ül­ker Ço­cuk Si­ne­ma Şen­li­ği­’nin ön gös­te­ri­mi için Art­vi­n’­in Ar­ha­vi il­çe­sin­de bir grup eko­no­mi ga­ze­te­ci­siy­le bu­lu­şa­rak soh­bet top­lan­tı­sı ya­pan Ül­ker, her so­ru­ya açık­lık­la ce­vap ver­di ve gö­rüş­le­ri­ni de açık­la­dı.

Ça­lış­tık­la­rı sek­tör­ler­de iş­le­rin iyi git­ti­ği­ni be­lir­tenMurat Ül­ker, “Ye­rel se­çim­ler­de pi­ya­sa­lar pek et­ki­len­mi­yor. Ba­şın­da da et­ki­le­me­di so­nun­da da. Bi­zim iş­ler iyi gi­di­yor, hiç da­ral­ma ol­ma­dı, şi­ka­yet­çi de­ği­li­m” de­di. Ül­ker, se­çim so­nuç­la­rıy­la il­gi­li de­ğer­len­dir­me­si so­rul­du­ğun­da da “Halk ka­ra­rı­nı ver­di, yo­ru­ma ge­rek yok. Ben se­çe­nim, va­tan­daş ola­rak gö­re­vi­mi yap­tım. Se­çi­len­ler dü­şün­sün ar­tı­k” di­ye ko­nuş­tu.

"VARLIK VAR AMA NAKİT YOK"

“Ken­di pa­ra­mı ban­ka­ya koy­mam. O ka­dar pa­ram yo­k” di­yen Ül­ker, For­be­s’­ın bi­rin­ci­si ol­du­ğu ha­tır­la­tı­lın­ca şu yo­ru­mu yap­tı: “Var­lık­la­rın ta­ma­mı alın­mış ama na­kit­ten bah­set­mi­yor. Söy­le­ye­cek çok şey var.  Ay­rı­ca Tür­ki­ye­’nin en zen­gi­ni tüm var­lık­la­rıy­la çı­kı­yor. Ben pa­ra­mı ban­ka ye­ri­ne şir­ke­te (Göz­de­’ye) ya­tı­rı­yo­rum. Şir­ke­tin o işi var. On­lar dün­ya ça­pın­da mo­ney ma­na­ge­ment ya­pı­yor­lar.”

Bugün


Devlet özel sektör borcuna sınırsız garanti veriyor!

| 21 Nisan 2014 Pazartesi |

Özel sektörün dış borcuna devlet garantisi getiren düzenleme, şirketlerin kendi borcuna kefil olmasını engelliyor.


Yönetmeliğe göre şirketlerin ödemediği dış borcu Hazine üstlenmek zorunda kalırsa, devlet milyarlarca dolarlık zararın küçük bir kısmını şirketten geri tahsil edebilecek. Üstelik garanti tutarı her yıl yenileneceği için devletin özel sektör riski birkaç yıl içerisinde devasa rakamlara ulaşabilecek.

Risk devlete kar şirkete

Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Hazine Müsteşarlığı Tarafından Gerçekleştirilecek Borç Üstlenimi Hakkında Yönetmelik" düzenlemesi; büyük projelerde 'riski devlete yükleyen, karı özel sektöre bırakan' kritik maddeler içeriyor. Türkiye'yi 2001 krizine sürükleyen nedenleri yeniden oluşturma riski taşıdığı ifade edilen yönetmelikteki şu maddelerin kamu maliyesine büyük yükler getirebileceği belirtiliyor:

Teminat 1 taksit için

Dış borcuna garanti verilecek şirketlerden, kredi borcunun tamamı için teminat istenmeyecek. Yönetmeliğe göre borcunu devlete ödetme riski bulunan şirketlerden kredinin tamamı yerine 'en yüksek taksitin yüzde 10 fazlası' kadar kefalet istenecek. Hazine Müsteşarlığı'na verilecek bu kefalet şirket ortaklarını müştereken ve müteselsilen bağlayacak.

Sadece 55 milyon dolar

Buna göre örneğin 1 milyar dolar dış krediyi devlet garantisiyle yurtdışından getiren bir şirket bu borcu 50 milyon dolarlık taksitlerle geri ödeme anlaşması yapmışsa, Hazine'ye en fazla 55 milyon dolarlık kefalet verecek. Şirket bu küçük teminat karşılığında devletten 1 milyar dolarlık garanti almış olacak. Eğer o şirket dış borcunu ödeyemezse devlet 1 milyar dolarlık borcun tamamını garanti kapsamında dışarıya öderken 55 milyon dolarlık kısmını teminat sayesinde kurtaracak. Dolayısıyla 945 milyon dolarlık borç vatandaşın sırtına binecek.

Büyük yük gelebilir

Devlet garantisi ifade edildiği gibi 3 milyar dolarla sınırlı kalmayacak. Yönetmeliğe göre hükümet, her yıl istediği tutarda özel sektör garantisini bütçeye yazacak. Üstelik garanti tutarını Bakanlar Kurulu iki katına kadar çıkarabilecek. Dolayısıyla örneğin önümüzdeki yıl hükümet isterse bütçeye 5 milyar dolar sınır koyup daha sonra özel sektörün 10 milyar dolarlık borcuna garanti verebilecek. Garanti her yılın bütçesiyle yenileneceği için örneğin 10 yıl içerisinde bu tutar 100'lerce milyar doları aşabilecek. 2014 bütçesine eklenen bir maddeyle devletin sadece bu yıl üstlenebileceği özel sektör borç yükü 3 milyar dolara çıkarılmıştı.

Kötü niyetli şirkete bile garanti veriyor

Yönetmelikte Hazine garantisi için olağanüstü durum, ekonomik kriz ya da uluslararası bir ekonomik çöküntü şartı aranmıyor. Yönetmeliğe göre, bu tür bir sorun yaşanmadığı halde, tamamen kendisinden kaynaklanan nedenlerle dış borcunu ödemeyen şirketlerin borcuna dahi garanti verilecek. Dolayısıyla şirketlerin kötü niyeti ya da yönetim hatasının ağır faturasını vatandaş ödemek zorunda kalacak.

Üçüncü köprü ve havalimanı da var

Yönetmeliğe eklenen bir istisna maddesiyle, üçüncü köprü ve üçüncü havalimanı ve halen proje aşamasında olan yap-işlet-kirala modelli şehir hastanelerini yapacak olan şirketler, finansman sıkıntısı yaşamaları halinde Hazine'den krediye garanti olmasını isteyebilecekler. Türkiye'deki özel sektör kuruluşları, içinde bulunulan seçim ortamı ve 17 Aralık sonrası ortaya çıkan siyasi belirsizlikler nedeniyle yurtdışından kredi bulmakta zorlanıyor. Bulunan krediler ise çok pahalı maliyetler içeriyor. Hazine garantisi, işte bu kilidin açılmasında en büyük anahtar görevi oynayacak.


"Reza ya hiç dayak yememiş ya da saymayı bilmiyor!"

Cari açığı 'hayırsever' Reza kapatmış!

17 Aralık 2013’te rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda tutuklanan, daha sonra serbest bırakılan Reza Zarrab, havuz medyasına verdiği mülakatta  “Cari açığın yüzde 15’ini ben kapattım.” diyor.

Geçen yılki 65 milyar dolar cari açığın 10 milyarını finanse ettiğini söylüyor. Peki nasıl? İran’a altın ihraç etmiş. İster İran’ın dış ticaret rakamlarına, ister TÜİK’in verilerine bakın senelik 10 milyar dolar altın ticareti göremezsiniz. İran ithal edilen altından yüzde 50’ye yakın vergi alırken bu ülkeye kayıtlı yollarla kim, niye altın satsın?

Sabah Gazetesi’ne mülakat veren 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun kilit ismi Reza Zarrab, (Rıza Sarraf) “Cari açığın yüzde 15’ini ben kapattım.” diyor ki ilk bakışta 77 milyonun “evvela kendisinden özür dilemesi ardından şükranlarını arz etmesini!” gerektirecek kadar büyük lokma bu. Geçen sene 65 milyar dolar cari açık verdi Türkiye. Zarrab diyor ki açığın 10 milyar dolarını ben finanse ettim. Bir an bunu doğru kabul edelim. Tek başına 10 milyar dolar getirmiş Zarrab ülkemize. Peki nasıl? İran’a altın ihraç etmiş onun karşılığında. İster İran’ın, ister TÜİK’in verilerine bakın senelik 10 milyar dolar altın ticareti göremezsiniz. İran altın ithalatına yüzde 50’ye yakın vergi alırken bu ülkeye kayıtlı yollarla kim, niye altın satsın? Altının ons fiyatı belli. Dünyada çok dar bir marjda getiri elde edilebilecek değerli madeni satsa da bu kadar vergiden sonra para kazanılabilir mi? İran’ın altın ithalatına ördüğü duvarın ancak rüşvet ve iltimasla aşıldığını bizzat altın ticareti ile iştigal edenler söylüyor.

Zarrab evlere şenlik mülakatta rakamlar verse de çuvallamaktan kurtulamamış: “Bakın, İran’ın Türkiye ile yıllık ticaret rakamı 3,5 milyar Euro’dur.” Rakamlarla arası iyi değil. İki ülkenin ticaret hacmi söylediğinin en az 2,5 katı. Geçen sene İran’a yapılan 4 milyar 192 milyon dolarlık ihracata karşılık, bu ülkeden 10 milyar 383 milyon dolarlık ithalat yapmışız. Üstelik Türkiye’nin İran’a olan ihracatındaki en büyük düşüş, “Kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler, taklit mücevherci eşyası, metal paralar” kaleminden kaynaklandı. Geçen yıl bu kalemden 1 milyar 679 milyon dolar ihracat gerçekleştirilirken, bu rakam 2012’de 6 milyar 540 milyon dolardı. Yüksek miktarda petrol ve gaz aldığından her halükârda Türkiye’nin İran’a karşı açık verdiği bir ticaretten bahsediyoruz. En fazla açık verdiğimiz 5. ülke İran iken Zarrab cari açığımızı 10 milyar dolar azalttı, öyle mi? Hoca Nasrettin’in hanımına sorduğu gibi soralım Zarrab’a: “İran’a iğneden ipliğe ne sattıysak toplam 4,1 milyar dolar kazandıysak sizin altın ticaretinden ülkemize kazandırdığınız 10 milyar dolar nerede?”


Parası kasalara sığmıyor!

| 16 Nisan 2014 Çarşamba |

Apple kasalarındaki nakit para, en zengin ülkeleri bile solladı. İşte şaşırtan rakamlar...

Dünyanın bir numaralı şirketi Apple'ın kasasındaki para, insanoğlunun hayallerinin ötesinde bir boyuta ulaştı.
Apple'ın kasasındaki paranın boyutu 159 milyar dolara ulaştı. ABD'nin kasasındaki nakit para ise sadece 49 miyar dolar. Bu da, Apple'ın, ABD hükumetinden 3 kat daha zengin olduğunu gösteriyor. Dünyanın bir diğer zengin ülkesi İngiltere'nin kasasındaki paranın miktarı ise sadece 70 milyar dolar. Yani Apple'ın kasasındaki para, İngiltere'nin kasasındaki paranın iki katı.

Teknoloji piyasasındaki tek zengin elbette sadece Apple değil. Microsoft'un kasasındaki 84 milyar dolar da dev devletlerin kasasındaki paradan çok daha fazla.

Bir başka rapora göreyse Apple ABD vergilerinden kaçınmak için kazancının %30'unu ABD dışında gösterirken, Microsoft kazancının %50'sini ABD dışında gösteriyor. Böylece yüksek ABD vergilerini ödemek zorunda kalmıyorlar. ABD'deki bir araştırmaya göre, ABD şirketlerinin yurt dışında vergisi ödenmiş gibi gösterdiği gelirlerinin toplam miktarı 1.95 trilyon doları buluyor..
Resimlerle: Apple ürünlerininin 36 yıllık geçmişi
Kaynak: CHIP Online


Bankalar'dan hesap sahiplerine işletim ücreti tuzağı!

| 12 Nisan 2014 Cumartesi |

Kullanmadığı hesaba ücret ödemek istemeyen tüketiciler, bankalara koştu. Ancak çile başladı.

Bankaların kullanılmayan mevduat hesaplarını 28 Nisan'a kadar kapatmayandan hesap işletim ücreti alacağını duyan, şubesine koştu. Gelin görün ki bu hesapları kapatmak adeta eziyete dönüştü. Şubeye gidenlere de "Hesabınızda 25 kuruş, 50 kuruş var. Önce o parayı çekmeniz gerekiyor" denilerek, kırk dereden su getirtiliyor.

 BDDK'nın hazırladığı taslağa göre, hesap işletim ücretiyasallaşırken, bu konuda mahkeme yolu da kapanıyor. Mayıs'ta yürürlüğe girecek Tüketici Kanunu'na göre,bankalar kullanılmayan mevduat hesaplarını kapatmayan müşterilerden hesap işletim ücreti alacak. Bankalar hesapların 28 Nisan'dan önce kapatılması durumunda herhangi bir ücret talep edemeyecek.


Ziraat Bankasın'dan Süleyman Aslan'a ilginç görev

| 11 Nisan 2014 Cuma |

Ayakkabı kutusunda 4.5 milyon dolarla yakalanan ve Ziraat'te iş başı yapan Aslan'ın görevinin Sabah-atv havuzu olacağı iddia edildi.

Süleyman Aslan'ın Sabah-atv için kurulan ‘havuz’a Ziraat’in sağladığı 200 milyon dolarlık kredinin tahsilâtını takip edeceği iddia edildi.

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu nun simgesi haline gelen “ayakkabı kutusunun” sahibi Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan, dolaylı olarak 200 milyon dolarlık havuz kredisinin başına getirildiği iddia edildi. Ziraat Bankası , Sabah ve atv’nin satışı için oluşturulan 630 milyon dolarlık havuza, 200 milyon dolarlık kredi desteği verdiği belirtildi. Aslan'ın ise yönetim kurulu üyesi olarak yeni dönemde 200 milyon dolarlık kredinin tahsilâtını takip edeceği iddiası öne sürüldü.

Taraf


Bankalar krediler'den aldığı dosya masrafını iade edecek!

| |

Bankaların aldığı ücret ve komisyonlara ilişkin taslağa tepkiler sürerken, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) yanıt niteliğinde 3 önemli karar geldi. Mahkeme, tüketiciden alınan dosya ve yapılandırma ücreti için 'iade' kararı verirken, "Bu iyi niyet kurallarına aykırıdır.

Banka bu kalemleri zorunlu masraf olarak gösteremez" uyarısında bulundu. Kredi kullanan vatandaşlardan dosya masrafı ve yapılandırma ücreti altında para alan bankalara yönelik 3 önemli karar çıktı. Ankara Sincan 2'nci Tüketici Mahkemesi, tüketiciden dosya masrafı adı altında alınan 750 liranın iadesine karar verdi. Kararda, "Müzakere edilmeden sözleşmeye eklenen hüküm kabul edilemez" denildi.

"TÜKETİCİ HAKLI"

Yine Ankara'da bir tüketici, bin 158 lira yenidenyapılandırma ücretini hakem heyeti kararı ile geri aldı.Takiye Erdem adlı tüketici, konut kredisini yapılandırırken tahsil edilen 701 liranın iadesi için hakem heyetinebaşvurdu. Heyet, yapılan işlemin yasal olmadığına karar verdi.

Takvim


Borsa Bank Asya'nın işlem sırası durduruldu

| 28 Mart 2014 Cuma |

Borsa da Bank Asyanın işlem tahtası kapatıldı.

Bank Asya'nın işlem sırası durduruldu Borsa İstanbul, Bank Asya'nın işlem sırasının, payın piyasasında meydana gelen olağandışı fiyat-miktar hareketleri nedeniyle Borsa İstanbul Otomatik Seans Durdurma Sistemi tarafından 0951'e kadar durdurulduğunu açıkladı.

Hisse son olarak yüzde 4.37 primle 1.67 liradan işlem görüyordu.


Search

Labels