Labels

About Me

Haberi çeşitli kaynaklardan sorgular ve ziyaretcilerine en doğru haberleri paylaşır.Haberi kaynağına soracaksın... Habersor editoru
reza zarrab etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
reza zarrab etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ebru Gündeş kocasını 7 ye katladı.

| 27 Mayıs 2014 Salı |

Ebru Gündeş'e, 2013 yılında verdiği konserler ve jüri üyesi olduğu O Ses Türkiye gibi yarışmalardan elde ettiği gelirler için 898 bin 324 lira vergi tahakkuk etti.

RIZA'DAN 133 BİN LİRA

Rıza Sarraf ile Ebru Gündeş 2010 yılında evlenmişti. Ebru Gündeş'in ne kadar vergi ödeyeceği İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 2013 yılına ilişkin en çok vergi ödeyen sanatçı listesinde ortaya çıktı. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, İstanbul genelinde önce gelir ve kira gelirlerinin içinde yer aldığı listeyi yayınlıyor.

 İstanbul ilindeki sanatçı, doktor, yeminli mali müşavir ve avukatlara ilişkin ilk 25'e girenlerin rekortmen listesi ise daha sonra internet sitesinde yer alıyor. Bu listeye göre Ebru Gündeş Sarraf ismiyle yer alan sanatçı, 898 bin 324 lira ile listede 13. oldu. Ebru Gündeş'in faaliyet alanı ise, "Bağımsız müzisyen, ses sanatçısı, konuşmacı, sunucu vb.'lerin faaliyetleri" oldu.


700 bin liralık saati gazeteden almış!

| 7 Mayıs 2014 Çarşamba |

Yolsuzlukla suçlanan Çağlayan’ın konuşmasından satır başları:

"İFTİRAYLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

17 Aralık’tan itibaren sistematik bir itibarsızlaştırma çalışmasıyla karşı karşıya kaldık. Bunları kamuoyu ibretle izledi. Hala savcılık tarafından yürütülen soruşturmada gizlilik kararı olmasına rağmen hakkımdaki iddialara delilleriyle cevap vereceğim. Bunları konuşarak aslında suç işliyoruz. Büyük bir iftira büyük bir yalanla karşı karşıyayız.

700 BİN LİRALIK HEDİYE SAAT İDDİASI

Bahse konu saatin bedelinin tarafımca ödendiğini belirtmiştim. Diyorum ki bu saat tarafımca alınmıştır bedeli ratafımca ödenmiş ve mal beyanıma girmiştir.

"REZA ZARRAB DA ORTAMDAYDI"

Bu sabah, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve partinin yönetiminin başkanlığında yapılan kahvaltılı toplantıda, söz alan Zafer Çağlayan 700 bin dolarlık saat iddiasıyla ilgili bilgi verirken, saatin fiyatından söz etmedi. Çağlayan, “Ben saati bir gazetenin ilanında gördüm, çok beğendim, ilgili firmayla temasa geçtim, ‘kişiye özel üretiyoruz’ dediler. Daha sonra firma yetkilisi beni aradı ve ‘satın alacak mısınız?’ dedi. Bu konuşma yapılırken Reza Zarrab o ortamda bulunuyordu. ‘Bizim orada ofisimiz var, alır size gönderirler’ dedi. Sonra bir araçla saati bana gönderdiler. Saatin faturası alanın üstüne ama garanti belgesinde benim adım geçiyor. Saatin parasını ödedim ve mal beyanımda da gösterdim” dedi.

REZA ZARRAB’IN UÇAĞIYLA UMRE ZİYARETİ İDDİASI

Defalarca umre ziyareti yaptım. Söz konusu ziyareti ben bir acenta üzerinden yaptım ve tüm masrafları tarafımca ödendi. Bu bir itibarsızlaştırma operasyonudur.
Umre konusunun gündeme gelmesi Türk milletinin dini duygularının istismar edilmesi çabasıdır.

1,5 TON ALTIN İDDİASI

Gana’dan geldiği iddia edilen uçaktaki 1,5 ton altınla ilgili şahsımla ilgili adli operasyonu engellediğim iddia edildi. Gana’dan gelen uçak gerekli belgeleri sunamadığı içi işlem yapılmıştır. Daha sonra belgeler tamamlanmış ve uçak Dubai’ye gitmiştir.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı kovuşturmaya yer olmadığına hükmetmiştir.

1 LİRA VERGİ KAYBI YOKTUR

Altın ithali gümrük vergisi ve KDV’ye tabi değildir. Ortada 1 lira vergi kaybı yoktur. Reza Sarraf’ın İran’a yapılan ihracatlarda komisyon oranının düşürüldüğünü sağladığım iddia edildi.

Halkbank bir yandan kamu bankası bir yandan da 1980’den itibaren İran’da temsilciliği olduğu için devredeydi.

Piyasa koşullarına göre komisyon oranlarının normal olduğu çok net bir şekilde ortaya konmuştur. Tamamen ulusal ve uluslararası şartlara uygundur.

BAYRAKTAR'LA EL SIKIŞTI

Konuşma süresi bittiği için Çağlayan’ın mikrofonun sesi kesildi. 1 dakikalık ek sürenin ardından Çağlayan kürsüden indi ve ilk olarak milletvekili sıralarında oturan Erdoğan Bayraktar’la el sıkıştı.


Reza Zarrab polo pantolonuyla kahvaltı yaptı!

| 4 Mayıs 2014 Pazar |

Ünlü ses sanatçısı Ebru Gündeş eşi Reza Sarraf ile birlikte uzun zamandan beri ilk kez görüntülendi. Baş başa kahvaltı yapan Reza Sarraf Ebru Gündeş çifti daha sonra mekandan konuşmadan ayrıldı.

 Ünlü ses sanatçısı Ebru Gündeş eşi Reza Sarraf ile birlikte uzun zamandan beri ilk kez görüntülendi. Baş başa kahvaltı yapan Reza Sarraf Ebru Gündeş çifti daha sonra mekandan konuşmadan ayrıldı. Reza Sarraf Ebru Gündeş haberleri

Yolsuzluk operasyonu kapsamında hapse giren iş adamı Reza Sarraf ilk kez eşi ile birlikte görüntülendi. Ebru Gündeş ile birlikte kahvaltı yapan Reza Sarraf, at binmek için mekandan ayrıldı. Reza Sarraf Ebru Gündeş çifti korumaları ile birlikte uzaklaştılar
Ünlü sanatçı Ebru Gündeş'in eşi Reza Sarraf tutukluluk hayatının sonrasında ilk kez görüntülendi. Eşi Ebru Gündeş ile brilikte kahvaltı yapan Reza Sarraf daha sonra at binmek için binicilik kulübene doğru yol aldı.

17 Aralık operasyonu kapsamında yolsuzluk suçlamasıyla hapse giren ünlü iş adamı Reza Sarraf, ilk kez görüntülendi. Kemer Country'de eşi Ebru Gündeş ile birlikte kahvaltı yapan Reza Sarraf'ın keyifli halleri dikkat çekti. Ebru Gündeş Reza Sarraf çifti daha sonra korumalarıyla birlikte at binmek için binicilik kulübüne doğru yürüdüler.

Reza Sarraf At Binerek Sitres Attı

Bebekleri Alara'yı evde bakıcılarına bırakan Ebru Gündeş ve Reza Sarraf çifti gün boyu eşofman ile gezerek ayrı kaldıkları günlerin acısını çıkarttılar. Reza Sarraf'ın uzun binici çizmeleri dikkat çekerken, Enru Gündeş'in ise zayıflamış halleri dikkat çekti


Ebru Gündeş Reza Zarrab vur patlasın çal oynasın lüks hayat.

| |

Ebru Gündeş'in eşi Reza Zarrab 17 Aralık sürecinde zor zamanlar geçirdi. Zarrab serbest kalması ile birlikte boğazdan 2 köşk satın aldı.Çiftin tadilat sonrası taşınacağı söyleniyor.

 Reza Zarrab '17 Aralık Operasyonu'nda sabaha karşı gözaltına alındığı Kanlıca'daki yalısında yaşamak istemedi ve 25 milyon dolara Kandilli sırtlarında Boğaz manzaralı 2 köşk aldı. Posta'dan Ali Keser'in haberine göre, Reza Zarrab ‘17 Aralık Operasyonu’nda Kanlıca’daki yalısından sabaha karşı gözaltına alınıp tutuklanmış ve 28 Şubat’a kadar hapis yatmıştı. Reza Zarrab bu olaydan sonra o yalıda yaşamak istemedi.

BOĞAZDA 2 YENİ YALI DAHA ALDI!
Yalıyı satmadı ama 25 milyon dolara Kandilli sırtlarında Boğaz manzaralı 2 köşk aldı. 4 dönümlük arazi içindeki köşkler toplam 1000 metrekare. Kale gibi duvarlarla çevrili köşklerde şu sıralarda tadilat sürüyor. Reza Zarrab’ın adamları köşklerin çevresinde kuş uçurtmuyor. Ebru Gündeş ile Reza Zarrab yaz sonu köşklere taşınacak.


Reza Zarrap İstanbul Boğaz manzaralı iki köşk satın aldı.

| 3 Mayıs 2014 Cumartesi |

Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun kilit isimlerinden Rıza Sarraf, İstanbul Boğazı'ndan iki yeni köşk satın aldı.

Rıza Sarraf 17 Aralık operasyonunda Kanlıca'daki yalısında sabaha karşı gözaltına alınıp tutuklanmış ve 28 Şubat'a kadar hapis yatmıştı.

Posta Gazetesi'nin haberine göre Rıza Sarraf bu olaydan sonra o yalıda yaşamak istemedi. Yalıyı satmadı ama 25 milyon dolara Kandilli sırtlarında Boğaz manzaralı 2 köşk aldı. 4 dönümlük arazi içindeki köşklerde toplam bin metrekare.

 Kale gibi duvarlarla çevrili köşklerde şu sıralarda tadilat sürüyor. Rıza Sarraf'ın adamları köşlerin çevresinde kuş uçurtmuyor. Ebru Gündeş ile Rıza Sarraf yaz sonu köşklerine taşınacak.


Rüşvetin yeni adı cari açık kapama!

| 22 Nisan 2014 Salı |

REZA ZARRABIN HEYKELİNİ DİKMEK GEREK
Daha sonra kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise şunları söyledi:

''17 Aralık’tan sonra soyulan Türkiye gerçeğini gördük. Bir yabancının 4 bakanı nasıl satın aldığını gördük. 17 Aralık’ta darbe yapıldı diyor. Ne darbesi kardeşim. Hangi darbe…17 Aralık’ta eğer oğluna telefon edip paraları sıfırla diyorsa bu ülkedeki herkesin düşünmesi lazım. Şunu kimse söylemesin: Efendim Erdoğan’ın bundan haberi yoktu. Bunu diyenin önüne 3 sayfalık 18 nisan 2013 tarihli MİT raporunu koyarız. Bu hafta soruşturmalar başlayacak.

 Neyin yalan neyin gerçek olduğu ortaya çıkacak. Biliyorsunuz bir havuz medyası var. Şimdi bu medya Reza Zarrab’ı TV ve kendi gazetelerine çıkarmaya başladı. Neymiş Zarrab çok hayırsever bir iş adamıymış. Cari açığı kapatan biriymiş.. Samimi söylüyorum Reza Zarrab’ın heykelini dikmek lazım... Meclis kavşağında Zafer Çağlayan anıtı dikildi. Onun yanına mutlaka Reza Zarrab’ın heykelinin olması lazım. Ama bir heykel yetmez. İkinci heykelin İçişleri Bakanlığın'nın önünde olması lazım. Zarrab’ın önünde yatan bir İçişleri bakanı heykeli olabilir orada. Üçüncü heykeli Başbakanlığın önüne dikeceksiniz. Elinde bir çikolata kutusu Başbakan’a giderken.

Son balkon konuşmasından bütün üçkağıtçılar vardı aile de vardı orada. Reza Zarrab yoktu. Onu da alsınlar oraya. Bence Bakanların cari açığını kapatmıştır. Rüşvetin yeni adı cari açığı kapatma. Ben merak ediyorum bu adam sanayiciydi de haberimiz mi yoktu. Rüşvetin adı cari açık oldu şimdi. Çıkarıyorsunuz Reza Zarrab’ı arkasında fon olarak Türk Bayrağı kullanılıyor. En ağırıma giden budur. Bir sahtekarın arkasına Türk bayrağı koyularak onu meşru gösterme asla mümkün olmamalıdır. Bunu hesabını havuz medyasından soracağız.''


Reza Zarrab Başbakanla selfie çekmişmidir?

MHP lideri Bahçeli, Zarrab'ın bazı gazetelerdeki demeçlerini ve bir televizyon kanalında yayınlanan söyleşisinde arkasında Türk Bayrağı olmasını ağır sözlerle eleştirdi.

Bahçeli'nin Reza Zarrab hakkında söyledikleri şöyleydi:

''Malumunuz 17 ve 25 Aralık 2013’de yakın zamanın en büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu yapılmıştır. Bu çerçevede İranlı avantacının ve rüşvet simsarının pislikleri de bir bir dökülmüştür. Bakanları rüşvet kümesine alan bu kişidir. Başbakan ve hükümetini kafesleyen ve şu ibretlik duruma bakınız ki kendisini hayırsever olarak kabullendiren bu sözde işadamıdır. Hanedan mensuplarını menfaat karşılığında haram Dolar ve Euroya boğan, bakan çocuklarını kara para esiri yapan bu kaçakçıdır. Şu günlerde yandaş medya mezkur hortumcuyu şişirme ve parlatma görevini üzerine almıştır. İsmi Sabah olan gece gibi karanlık bir medya organı sabıkalı rüşvetçiyle mülakat yapmış, görüşlerini kamuoyuna hiç utanmadan, hiç mahcubiyet duymadan aktarmıştır. Kimlerin namına çalıştığı belli olan ve yandaş sirkine dönen bir televizyon kanalı da Türk bayraklı bir ortamda ekranlarını söz konusu kara paracıya açmıştır. Meğer bu İranlı anaforcu iyi bir yere dükkan açmış ve tam bir gayretle Türkiye’ye ne hizmetler yapmıştır da biz kadrini kıymetini bilememişiz" dedi.

BAŞBAKANLA SELFİE POZU VERMİŞLER MİDİR?
Cari açığın yüzde 15’ni tek başına kapattığını, ülkemize döviz kazandırdığını, hiçbir yanlış ve alengirli işinin olmadığını söyleyen bu kişi aynı zamanda 17 Aralığı darbe olarak yaftalamıştır. Merak ediyoruz, İranlı şarlatan gazete ve ekrana çıkmadan önce Kısıklı’da Başbakan nezaretinde bir prova yapmış, sonra da birlikte selfie pozu vermişler midir?  Ya da önüne koyulan metni mahdumlardan kurulu kankaları yardımıyla sabah akşam ezberlemiş midir? Bize göre cari açığın yüzde 15’ni tek başına kapatan birisini Başbakan ya dışarından Ekonomi Bakanı olarak atamalı, ya da Hazine Müsteşarlığı’na, değilse bile Merkez Bankası’nın başına getirmelidir. Bunlar kesmiyorsa doğrudan doğruya maliyeyi bu rüşvet ustasına bağlamalı, hatta AKP’ye eşbaşkan olmasına yüreklice karar vermelidir. Veya AKP’nin önüne anıtını dikmeli, paralara resmini koymalı, pullara ismini yazdırmalıdır. Nasılsa Başbakan çuvallamış, yolsuzluğun turnikesine ve yolgeçen hanına dönmüştür. Nasılsa her şeyin ayarı bozulmuş, hukukun tadı tuzu kaçmıştır.

''YUNMUŞ YUSUF OLMUŞTUR''
Twitter’in buzlanmasından sonra yolsuzluğun ve rüşvetin küllenmesi adına her şeyi mubah görenler için İranlı madrabazın cilalanıp gün yüzüne çıkarılması son derece doğaldır. Ekonomik parametrelere göre konuşacak olursak baştan ayağa yanlış ve yalan bilgi veren bu İranlı’nın milletimizin huzuruna çıkarılması tam anlamıyla felakettir. 74 günde cezaevinden çıkartılan, Başbakan ve hükümetini ’yakarım sizi’ diyerek tehdit ettiği anlaşılan bu fırıldak, neredeyse yunmuş Yusuf olmuştur.


'Reza Zarrab'ın heykelini dikmek lazım'

| |

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Reza Zarrab'ın bir televizyon kanalında yaptığı açıklamaları eleştirdi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından öne çıkanlar;

"Başbakanlık koltuğunda oturan zat, 2010'da kutlanan 1 Mayıs ile ilgili 'Dün Taksim meydanında yaşanan o tarihi an 2010 yılı asla ve asla tesadüfün eseri değildir. 1 Mayıs 2010 Türkiye'nin nasıl olgunlaştığının, tahrik ve provokasyondan nasıl sıyrıldığının somut bir abidesidir" demişti. Evet öyleydi, 1 Mayıs'ta hiçbir sorun olmadı. Kimsenin burnu kanamadı. Ertesi yıl, yasak gelmeye başladı. Neden? Hangi gerekçeyle yasaklıyorsunuz? Olaylar çıktı, fatura işçiye çıktı.

Yasak üzerine işçiler AİHM'e başvurdular. AİHM, '1 Mayıs'ta Taksim'de kutlama yapabilirsiniz' dedi. Uluslararası bir mahkeme Taksim'e izin verdi. Neden yasaklanıyor? Olaylar niye çıksın? 2010'da olay çıkmadı, yine çıkmaz. İnsanın kendi tarihine sahip çıkması doğaldır, orada 34 kişi öldü. Bu anılmayacak da ne anılacak bu ülkede?

Bırakın insanlar nerede istiyorsa bayramlarını kutlasın. Kimsenin kavga niyeti yok, ama baskı uygularsanız kavga çıkar. Herkes dikkatli olsun.

17 Aralık 2013 bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Bir tarihe bakın, bir şimdiye bakın. Her kuruşun hesabını halkına veren yönetime bakın, her kuruşu nasıl hortumlarım diyen hükümete bakın. O dönemde de yolsuzluklar olmuştur, ama hiç kimse affetmemiştir, ne Mustafa Kemal Atatürk, ne İsmet İnönü... Yolsuzluğa bulaşanı Yüce Divan'a göndermiştir. Onlar mütevazı yaşadı, onlar kendini halka adadı. Onların mirası üzerine kurulup devleti soyanlar bugün karşımızda. 17 Aralık'tan sonra soyulan Türkiye gerçeğini gördük. Bir yabancının 4 bakanı nasıl satın aldığını gördük.

'17 Aralık'ta bize darbe yapıldı' diyor. Ne darbesi? Darbelerden en büyük acıyı çekmiş bir siyasal parti olarak söylüyoruz, 'Hangi darbe'

'Erdoğan'ın haberi yoktu demesin' kimse. Bunu söyleyenin önüne 3 sayfalık MİT raporunu koyarız. 18 Nisan 2013 tarihli. Devletin soyulduğunu Erdoğan'a söylüyorlar. 8 ay sonra 17 Aralık oluyor. Başbakan'ı uyarıyorlar. Ama hiçbir şey olmuyor. Önce bunu vicdanlarımızda bir sorgulayacağız.

Bu hafta soruşturmalarla ilgili görüşmeler başlayacak. Bir havuz medyası var,

 temel özelliği iktidar yandaşlığı yapmak ve yolsuzlukların üzerini kapatmak. Bu medya Reza Zarrab'ı televizyonlarına çıkarmaya başladı. Reza Zarrab Türkiye'nin cari açığını tek başına kapatan adammış. Reza Zarrab'ın heykelini dikmek lazım, ama yetmez İçişleri Baknalığı'nın önüne de bir heykel dikmek lazım. Reza Zarrab önünde yatan içişleri bakanı. Diyordu ya 'Sana bir şey olursa ben önüne yatarım' Başbakanlığın önüne de heykel dikmek lazım. Sarraf'ın elinde çikolata kutusu, Başbakanlığa giderken. Şimdi parlatıyorlar. Reza Zarrab'ın aile fotoğrafında da önemli bir yeri var."


"Reza ya hiç dayak yememiş ya da saymayı bilmiyor!"

| 21 Nisan 2014 Pazartesi |

Cari açığı 'hayırsever' Reza kapatmış!

17 Aralık 2013’te rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda tutuklanan, daha sonra serbest bırakılan Reza Zarrab, havuz medyasına verdiği mülakatta  “Cari açığın yüzde 15’ini ben kapattım.” diyor.

Geçen yılki 65 milyar dolar cari açığın 10 milyarını finanse ettiğini söylüyor. Peki nasıl? İran’a altın ihraç etmiş. İster İran’ın dış ticaret rakamlarına, ister TÜİK’in verilerine bakın senelik 10 milyar dolar altın ticareti göremezsiniz. İran ithal edilen altından yüzde 50’ye yakın vergi alırken bu ülkeye kayıtlı yollarla kim, niye altın satsın?

Sabah Gazetesi’ne mülakat veren 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun kilit ismi Reza Zarrab, (Rıza Sarraf) “Cari açığın yüzde 15’ini ben kapattım.” diyor ki ilk bakışta 77 milyonun “evvela kendisinden özür dilemesi ardından şükranlarını arz etmesini!” gerektirecek kadar büyük lokma bu. Geçen sene 65 milyar dolar cari açık verdi Türkiye. Zarrab diyor ki açığın 10 milyar dolarını ben finanse ettim. Bir an bunu doğru kabul edelim. Tek başına 10 milyar dolar getirmiş Zarrab ülkemize. Peki nasıl? İran’a altın ihraç etmiş onun karşılığında. İster İran’ın, ister TÜİK’in verilerine bakın senelik 10 milyar dolar altın ticareti göremezsiniz. İran altın ithalatına yüzde 50’ye yakın vergi alırken bu ülkeye kayıtlı yollarla kim, niye altın satsın? Altının ons fiyatı belli. Dünyada çok dar bir marjda getiri elde edilebilecek değerli madeni satsa da bu kadar vergiden sonra para kazanılabilir mi? İran’ın altın ithalatına ördüğü duvarın ancak rüşvet ve iltimasla aşıldığını bizzat altın ticareti ile iştigal edenler söylüyor.

Zarrab evlere şenlik mülakatta rakamlar verse de çuvallamaktan kurtulamamış: “Bakın, İran’ın Türkiye ile yıllık ticaret rakamı 3,5 milyar Euro’dur.” Rakamlarla arası iyi değil. İki ülkenin ticaret hacmi söylediğinin en az 2,5 katı. Geçen sene İran’a yapılan 4 milyar 192 milyon dolarlık ihracata karşılık, bu ülkeden 10 milyar 383 milyon dolarlık ithalat yapmışız. Üstelik Türkiye’nin İran’a olan ihracatındaki en büyük düşüş, “Kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler, taklit mücevherci eşyası, metal paralar” kaleminden kaynaklandı. Geçen yıl bu kalemden 1 milyar 679 milyon dolar ihracat gerçekleştirilirken, bu rakam 2012’de 6 milyar 540 milyon dolardı. Yüksek miktarda petrol ve gaz aldığından her halükârda Türkiye’nin İran’a karşı açık verdiği bir ticaretten bahsediyoruz. En fazla açık verdiğimiz 5. ülke İran iken Zarrab cari açığımızı 10 milyar dolar azalttı, öyle mi? Hoca Nasrettin’in hanımına sorduğu gibi soralım Zarrab’a: “İran’a iğneden ipliğe ne sattıysak toplam 4,1 milyar dolar kazandıysak sizin altın ticaretinden ülkemize kazandırdığınız 10 milyar dolar nerede?”


Reza Zarrap Cumhurbaşkanı olsun.

| |

Kendini aklamak için televizyon programına katılan Reza Zarrab, Sözcü gazetesi tarafından Cumhurbaşkanı adayı gösterildi.

Yolsuzluk operasyonuyla gündemden düşmeyen Reza Zarrab bir canlı yayında cari açığı kapattığını söylemesinden sonra büyük tepkilere maruz kaldı.

Türk bayrağı önündeki canlı yayına en sert tepkiyi de Sözcü gazetesi gösterdi. Sözcü bugünki manşetinde, Reza Cumhurbaşkanı olsun başlığını kullandı.

İşte sözcünün o manşeti:



Havuz Medyası Reza Zarrabı aklama operasyonunda!

| 19 Nisan 2014 Cumartesi |

Havuz Medyası, 'Hayırsever' Reza Zarrab ile röportaj yapıp; aklama operasyonunu başlattı.

Ve sonunda beklenen oldu!

Havuz Medyası'nın 'amiral gemisi' Sabah ile güzide temsilcisi Takvim, Zarrab'ı manşetlerine taşıdı.

Üstelik afili pozlar verdirerek!

Reza Zerrab'la röportacı, kurgu habercilikte uzman muhabir Şaban Arslan yaptı.

Arslan, Zarrab'a sorulması gereken hiçbir soruyu soramadı.

Misal, TÜRGEV'e para gönderdiğine dair internete düşen ses kaydı iddiaları doğru mu?

Bir başka sorulmayan soru, Muammer Güler neden kendisinin önüne yatıyor?

Egemen Bağış'a çikolata kutusu içinde giden milyonlar...

Dubaili siyasilere sunulanlar...

Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan'la diyalogları ve ayakkabı kutusundaki milyonlar...

Bu sorular uzayıp gider...

Röportajın en önemli bölümü Babek Zencani ile tanışıp tanışmadığına yönelikti.

Zarrab, Zencani'yi tanıdığını kabul etti.



İfadeleri şöyle: "Babek Zencani'yle arkadaş da değilim ortak da. Toplam görüşmem, 4 dakikayı geçmez. İran'da hakkımda tutuklama kararı yok. Dilediğim zaman
gidip gelebilirim. Orada şirketlerim var ve babam da şu an orada."

Röportajdan anlıyoruz ki, Zarrab hakikaten 'hayırsever'miş!

Türkiye'nin cari açığının yüzde 15'ini kapattığını söylüyor:

"Benim yaptığım tüm ticaret, bankalar üzerinden yapılmıştır. Devletin tüm kurumlarının denetimine açık yapılmıştır. 200 ton altın ihraç edip Türkiye'ye 25 milyar TL
gelir sağladım. Cari açığın yüzde 15'ini ben kapattım."

Ses kayıtlarından hatırlanacağı gibi, Reza Zarrab bahşişe çok önem veriyor.

Annesinin babası tarafından şu öğüt verilmiş:  "Memurun ve o....nun bahşişini peşin vereceksin"




Search

Labels