Labels

About Me

Haberi çeşitli kaynaklardan sorgular ve ziyaretcilerine en doğru haberleri paylaşır.Haberi kaynağına soracaksın... Habersor editoru
sağlık politikaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlık politikaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İstanbulun göbeğinde ambulans olmadığı için kamyonetle hasta taşındı.

| 10 Haziran 2014 Salı |



İstanbul’un orta yerinde ambulans yokluğu nedeniyle hastalarını kamyonetle taşıyan aile yürek burkan bir manzara yarattı…

İstinye Devlet Hastanesi’nde ambulans olmadığı için hastalarını kamyonetin kasasında taşımak zorunda kalan aile halkın şaşkın bakışları arasında İstanbul sokaklarında ilerledi.


Parayı basana şak diye veriyorlar.

| 29 Mayıs 2014 Perşembe |

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tomografi çektirmek isteyen bir hastanın başına gelenler yeni bir sistemi ortaya çıkardı. Kendisine 2 ay sonrası için tomografi randevusu verilen hastaya 60 TL vermesi halinde birkaç gün sonrasına randevu verilebileceği söylendi. Hastane müdürlüğü konuyla ilgili olarak bir açıklama yapmadı. Sağlık Bakanlığı ise kamu hastanelerinde böyle bir uygulamanın yapılmadığını ifade etti.

İstanbul’un en büyük hastanelerinden olan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hastanesinde son derece enteresan bir ‘randevu’ sistemi ortaya çıktı. Tomografi için hastaneye giden bir hastaya dün yoğunluktan dolayı Ağustos ayına randevu verildi. Hasta durumunun ağır olduğunu söylediği zaman kendisine 60 lira vermesi karşılığında 'mesai saatleri' dışında tomografisinin iki gün sonra çekilebileceği bilgisi verildi. Konuyla ilgili olarak ulaştığımız Cerrahpaşa Hastanesi Tıp Fakültesi Müdürlüğü bir açıklamada bulunmadı. 

'YENİ SAĞLIK SİSTEMİNİN ÖZÜ BU...'
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Samet Mengüç söz konusu ‘parayı ver randevuyu al’ uygulamasıyla ilgili olarak, “Yeni sağlık sisteminin özü bu. Bu uygulamada bir suiistimal söz konusu. Hastaneler mesai saatleri dışında eleman çalıştırdıkları zaman böyle bir uygulamaya gidebiliyorlar. Biz İstanbul Tabib Odası olarak bu uygulamaların hepsine karşıyız. Hastanın hayati tehlikesi varsa ve parası yoksa ne yapacak? Mide tümörü için film çektirmek isteyen bir insan için 6 ay çok önemli bir süredir” diye konuştu. Söz konusu uygulamayı hayata geçirmeyi reddeden bir çok öğretim üyesi olduğunu belirten Mengüç, “Kamusal bir güvence altında beni o hastanın sağlığı ilgilendirir diyenler de var” ifadesini kullandı.

VIP HASTA
Sağlık sektörü kaynaklarından alınan bilgilere göre ‘parayı ver randevuyu al’ sistemi VIP hasta olarak adlandırılıyor. VIP hastalar fark ödeyip aylarca beklemek yerine birkaç gün içinde işlerini halledebiliyorlar. Bu uygulamayı yapan bazı üniversite hastaneleri ise ‘Mesai saatleri dışında öğretim üyesi çalıştırdıkları için’ fark aldıklarını belirtiyorlar. Fakat hastalardan alınan bilgilere göre ‘parayla alınan’ randevular bazen saat 20:00’da, bazen de öğleden sonra saat 13:00’da gerçekleşiyor. 

DEVLET ÜCRETSİZ VERMEK ZORUNDA
sağlık bakanlığı’ndan alınan bilgilere göre ise hastalardan erken randevu için böyle bir ücret alınması kamu hastanelerinde yapılan bir uygulama değil. Bakanlık kaynakları, “Devlet sağlık hizmetini ücretsiz vatandaşa vermek zorunda fakat üniversitelerde yapı biraz daha farklı olabilir” diye konuştu. can mumay hürriyet


Bakanlık GDO'lu ürün satışını serbest bıraktı.

Bakanlık, yüzde 0.9 ve altında genetik yapısı değiştirilmiş organizma bulunan gıdaların üretim ve satışına izin verilmesinin yolunu açtı.

Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı, gıda ürünlerinde yüzde 0.9 ve altında genetik yapısı değiştirilmiş organizma (GDO) bulunan gıdaların üretim ve satışına izin verilmesinin yolunu açtı. Uzmanlar, yönetmeliğin Biyogüvenlik Kanunu'na aykırı olduğu görüşünde. Yönetmeliğin iptali için Danıştay'a dava hazırlığı yapılıyor.

"GDO BULAŞANI"

Bakanlığın bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile, Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik’te yapılan değişiklik ile, "Analiz sonucunda üründe yüzde 0.9 ve altında GDO tespit edilmesi halinde bu durum GDO bulaşanı olarak değerlendirilir" fıkrası eklendi.

Değişiklik ile eklenen bir başka fıkrada da, "GDO bulaşanı olan ürünlerde bulaşan olarak tespit edilen genlerin Biyogüvenlik Kurulu tarafından onaylanmış olması durumunda ürünler onay amacına uygun olarak kullanılabilir" denilerek, içeriğine yüzde 0.9 ve altında GDO bulunan gıda ürünlerinin üretim ve satışına izin verilmiş oldu.

Yönetmeliğe göre ayrıca, "GDO Bulaşanı" tanımı da şöyle yapıldı:

"Genetik modifikasyon teknolojisi uygulanan veya uygulanmayan bir üründe, birincil üretim aşaması dahil üretim, imalat, işleme, hazırlama, işleme tabi tutma, ambalajlama, paketleme, nakliye veya muhafaza sırasında ya da çevresel faktörler ile teknik olarak engellenemeyen, önlenemeyen veya tesadüfi olarak bulaşan GDO’lar."

"YÖNETMELİK KANUNA AYKIRI"

Hürriyet'ten Dinçer Gökçe'nin haberine göre, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, yönetmeliğin, kesinlikle Biyogüvenlik Kanunu’na aykırı olduğunu işaret etti.

Atalık, son günlerde gündeme gelen bebek maması olayını hatırlatarak “Biyogüvenlik Kanunu’nun izin verdiği hiçbir GDO’lu ürün yok. Kanun özetle, bebek maması ve ürünlerinde ve küçük çocuk ek besinlerinde kesinlikle yasaklıyor. Bu yönetmelikle, yediklerimizin tamamında GDO bulunmasına yol açıyor. Üstelik binde 9’luk kriterin de hiçbir bilimsel yanı yok” dedi.

TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞİ AVUKATI: DANIŞTAY’DA DAVA AÇACAĞIZ

Tüketici Hakları Derneği avukatı Emre Baturay Altınok, bu yönetmelikle birlikte ‘GDO var-yok’ analizinin bir hükmünün kalmadığına işaret etti. Av. Altınok, GDO’lu ürün ithalatı yapanlara hapis cezası verildiğini ve bu cezanın paraya çevrilmediğine işaret ederek, yapılan son değişiklikle bu cezada önemli bir yumuşamaya gidilmiş olduğunu işarete etti. “Yönetmelik ithalatçılara nefes aldırmış oldu. Bu yönetmelik, kanun hükmünü aşan bir boyutta” diyen Av. Baturay yönetmeliğin iptaline karşı pazartesi günü Danıştay’da dava açacaklarını kaydetti.

"YASAK, YÖNETMELİKLE DELİNDİ"

Ekoloji Kolektifi Derneği avukatı M. Fevzi Özlüer ise konu ile ilgili açıklamasında "Bilindiği üzere iki gün önce bir bebek maması üreten firmanın raflardan alınmış ürünlerinden yapılan analizlerde GDO tespit edilmişti. Biyogüvenlik Kanunu’nun yasaklar başlıklı 5. Maddesinde, GDO ve ürünlerinin bebek mamaları ve ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasaklanmıştı. Kanun’daki bu açık düzenlemeye rağmen, bugün yapılan yönetmelik değişikliğiyle bu yasak yönetmelikle delinmiş oldu. Kanun’daki bu yasağı delmek için Bakanlık, Kanunda tanımı olmayan bir kavramı yönetmeliğe işledi. Bu kavram GDO bulaşanı kavramıdır. Bakanlık; Türkiye’de Biyogüvenlik Kurulu bugüne kadar sadece hayvan yemi ihtiyacına yönelik ürünlerde bulunan GDO’lara izin verdi. Bu GDO’lara biyogüvenlik kurulu izin verdikten sonra, aynı gen insan ürünlerinde de çıkarsa, ürünün piyasada kullanılmasına izin verileceği anlamına gelmekte. Bu düzenleme Biyogüvenlik sistemine tamamen aykırıdır. Biyogüvenlik Kanunu’nu yok saymak demek" dedi.

Öte yandan konu ile ilgili hurriyet.com.tr'nin ulaştığı Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı kaynakları ise yönetmelikle ilgili daha ayrıntılı bir açıklamanın yapılacağını bildirdi.


2014 de sağlık'ta büyük zamlar geldi.

| 28 Mayıs 2014 Çarşamba |

TÜİK verilerine dayanarak yapılan araştırmaya göre, 17 sağlık madde fiyatının tamamında artış yaşandı. Sağlık madde fiyatlarında en dikkat çeken artışlar yüzde 6,71 artışla sezaryen ücretlerinde oldu.


Artık Parası olmayana sağlık hizmeti de yok

2014 yılı Ocak ayında 989,37 TL olan sezaryen doğum ücretleri 2014 yılı Nisan ayında 1055,78 TL'ye çıktı. Yüzde 5,86 artışla ameliyat ücreti oransal değerlendirmede ikinci en fazla artan sağlık madde fiyatı oldu. Diş dolgu ücreti 2014 yılı Ocak ayında 86,58 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 90,66 TL'ye yükselerek yüzde 4,71 arttı. Diş çekme ücreti 2014 yılı Ocak ayında 55,20 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 58,13 TL'ye yükselerek yüzde 5,30 arttı.

 Normal doğum ücreti 2014 yılı Ocak ayında 809,37 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 851,55 TL'ye yükselerek yüzde 5,21 arttı. Hastane yatak ücreti 2014 yılı Ocak 118,10 TL iken 2014 Nisan ayında 119,78 TL'ye yükselerek yüzde 1,42 arttı. İlaç ücretleri 2014 Ocak ayında 9,88 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 9,92 TL'ye yükselerek yüzde 0,46 arttı.

"MAAŞLARA YAPILAN ZAMLAR 4 AYDA YOK OLMA NOKTASINA GELDİ"

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, araştırmaya ilişkin ANKA'ya yaptığı değerlendirmede, maaşlara yapılan zamların 4 ayda yok olma noktasına geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Her şey zamlanıyor; fakat enflasyon farkını istemeyen Memur-Sen'in imzaladığı toplu sözleşme nedeniyle memurun maaşı eriyip gidiyor. Önümüzdeki aylarda da memur maaşları enflasyona yenik düşecek. Ekonomi çevrelerinin yıllık enflasyonun çift haneli rakamlara ulaşacağı sözlerini de değerlendirdiğimizde memurların zammı enflasyon karşısında buharlaşacak."


Hastane acentaları havadan hasta kapacaklar.

| 21 Nisan 2014 Pazartesi |

Türkiye, sağlık turizminde çıta yükseltti. Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nda sağlık turizmiyle ilgili yeni kararlar alındı. Yabancı hastadan 20 milyar dolar gelir hedefleyen Türkiye, ilk kez uluslararası turizm tanıtımlarına sağlık turizmini de ekledi.


Sağlık Bakanlığı, özel ve devlet hastaneleri olmak üzere tüm yabancı hastalara Türkiye'deki tedavilerinde garanti vererek sorumluluğu üzerine aldığını resmen bildirdi.



YÖNETMELİK TEMMUZDA

Geçmişte rekabet nedeniyle kıyı bölgelerdeki otellerin oda fiyatlarının 5-6 dolara kadar düştüğünü hatırlatan Sağlık Bakanlığı, turizmde de aynı tehlikenin gündemde olduğunu bildirdi. Özellikle özel hastanelerin yurtdışından hasta bulabilmek için sürekli fiyatları düşürmeye başlaması üzerine Sağlık Bakanlığı, Sağlık Turizmi Aracı Kurumları Yönetmeliği yayımlayacak. Hastaneler kendisi hasta bulmayacak tıpkı turizmde olduğu gibi aracı firmalar hastayı yönlendirecek. Yönetmeliğin temmuzda yayımlanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor. Türkiye, sağlıktaki atağına tüm dünyada reklamlara başlayacak. Tanıtım filmlerinde 'doğru tercih' anlamına gelen İngilizce Right Choise (RC) sloganıyla tanıtım yapılacak.



HAVADAN BUSSINESS TANITIM

Türkiye sağlık turizmi tanıtımını havadan da yapacak. Türk Hava Yolları, Lufthansa, British Airways, Qatar Airways gibi dünyaca ünlü havayollarının ekranlarında Türkiye'nin sağlık turizmi videoları gösterilecek. Tanıtımlar milyonlarca yolcuya ulaşacak.



CEPTEN DOKTOR BULUNACAK

Türkiye sağlık turizmi tanıtımlarını teknolojiye de aktardı. Akıllı cep telefonlarına 7 dilde Türk hastane ve hekimlerinin uygulamaları indirilebilecek. Böylelikle telefonu Almanca, Rusça, İtalyanca, İngilizce, Arapça, Fransızca ve İspanyolca dilde olan vatandaşlar aradıkları branşta tedavi veren hastane ve doktoru rahatlıkla bulabilecek.



SAĞLIK YÜZÜ HOLLYWOOD'DAN

Türkiye 'nin sağlık turizmi tanıtım yüzü, Kuzuların Sessizliği filminden tanınan Hollywood yıldızı Julianne Moore oldu. Moore şu sıralar Los Angeles'ta, Türkiye'nin yeni tanıtım filminin çekimlerini gerçekleştiriyor. Türkiye ilk kez turizm tanıtımlarında sağlık turizmine de ayrı yer verecek.



2014'TE 5 MİLYAR DOLAR

Türkiye , 2013'te sağlık turizminde 2.5 milyar dolar gelir elde etti. Bu yıl hedef 5 milyar dolara ulaşmak. 2023 yılı hedefi ise 20 milyar dolar olarak belirlendi. Sabah


Yanlış tedavinin masrafı da hastadan alınacak

| 13 Nisan 2014 Pazar |

Sağlık'ta yeni dönem artık hasta olmaya gelmez!

Sağlık Bakanlığı'nın Özel Hastaneler Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklik tartışmalara neden oldu. CHP, yönetmelik değişikliğiyle yanlış tedavinin masrafının artık hastalara yüklendiğini ileri sürerken; Sağlık Bakanlığı, değişikliğin Danıştay kararı nedeniyle yapıldığını savundu.

Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı'nın Özel Has­ta­ne­ler Yö­net­me­li­ği­’n­de yap­tı­ğı de­ği­şik­lik 21 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlandı. CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker, değişiklik öncesinde özel hastanede tedavi gören hastaya yanlış tedavi uygulanması ve hastanenin olanaklarının yeterli olmaması durumunda hastanın kamu ya da özel başka bir hastaneye sevk edilebildiğini; bu durumda  masrafların da yanlış tedavi uygulayan hastane tarafından karşılandığını anımsattı. Ancak 21 Mart'ta yapılan değişiklikle, yanlış tedavi ya da hastanenin yetersizliği durumunda ortaya çıkan masrafların hastaya yüklendiğini ileri sürerek konuyu Meclis'e taşıdı. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

DEĞİŞİKLİK DANIŞTAY KARARIYLA YAPILDI
Şeker'in bu iddialarına karşılık sağlık bakanlığı, yönetmelik değişikliğinin Danıştay Kararı doğrultusunda yapıldığını savundu. Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Söz konusu hastanın transferi ve transfer edildiği hastanelerdeki teşhis ve tedavisi ile ilgili ücretleri tıp merkezi tarafından karşılanır” ibaresinin Danıştay Onuncu Dairesinin kararına dayanarak değiştirildiği belirtildi.

"KUSUR YOKKEN, SORUMLU TUTULAMAZ"
Danıştay'ın söz konusu kararında “Tıbbi müdahalelere bağlı olarak gelişen komplikasyon ve benzeri durumların her zaman kusurlu bir müdahaleye bağlı olmayacağı tartışmasızdır. İlgililerin kusurunun olmadığı durumlarda bu müdahalelerden kaynaklanan zararın tazmininden de sorumlu tutulmaması gerekmektedir. Kusurlu bir tıbbi müdahale olmaksızın tıp merkezlerini hastaların sevk edildiği hastanelerde yapılan teşhis ve tedavi masraflarından sorumlu tutmak hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Kaldı ki müdahalenin kusurlu olup olmadığı, zararın bu müdahaleden kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve tıp merkezlerinin bu zararın tazmininden sorumlu tutulup tutulmayacağı açılacak bir tazminat davasının konusudur. Bu durumda, tıp merkezinde yapılan bir müdahaleye bağlı olarak gelişen komplikasyonlar ve/veya yoğun bakım hizmetine ihtiyaç olan durumlarda hastanın sevk edildiği ve tedavisinin yapıldığı hastanedeki teşhis ve tedavi ile ilgili ücretlerin tıp merkezi tarafından karşılanacağı ve bu ücretin hastadan talep edilemeyeceği yolundaki düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir” deniliyor.

Sağlık Bakanlığı, 21 Mart'ta yapılan değişikliğin Danıştay'ın bu kararına bağlı olarak yapıldığını vurgularken, "Komplikasyon her zaman kusurlu bir müdahaleye bağlı olarak ortaya çıkmamaktadır. Öncelikle komplikasyonun ilgili özel hastanenin kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilmesi gerekmektedir" denildi.

SUÇ DUYURUSU VE TAZMİNAT YOLU AÇIKTIR
Ayrıca hastanın yanlış tedaviden zarar görmesi durumunda suç duyurusunda veya tazminat talebinde bulunabileceği anımsatılarak, "Zarar gören hastanın yargıda hak arama yolu açıktır. Yargıya başvurulduğunda kusur tespiti mahkemeler tarafından uzman bilirkişi, adli tıp kurumu veya yüksek sağlık şurası raporu ile yapılmaktadır.  Mahkeme tarafından özel hastanenin kusurlu olduğu kanaatine varılması halinde tazminata hükmedilmektedir" denildi.


Search

Labels