Labels

About Me

Haberi çeşitli kaynaklardan sorgular ve ziyaretcilerine en doğru haberleri paylaşır.Haberi kaynağına soracaksın... Habersor editoru
fransa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fransa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sinemanın ilahelerin'den B.B 80 oldu.

| 17 Haziran 2014 Salı |

Fransız sinemasının en ünlü ikonlarından kabul edilen Brigitte Bardot, 80 yaşına giriyor.

Son yıllarda hayvan hakları aktivisti olarak sık sık kampanya haberleriyle gündeme gelen Bardot, İtalyan La Repubblica gazetesine verdiği röportajda, hayatının ne yönde ilerlediğini anlattı. “B.B. öldü. Artık sadece bir imge. Şimdi bambaşka bir insanım.

 Deneyimimi ve yaşamımı dört ayaklılara adamak istiyorum ve doğum günü armağanı olarak devletin hayvanları öldürme ritüeline son vermesini rica ediyorum.

 Acı çektirmeden yapsınlar, yapacaklarını o masum hayvanlara” diye konuşan Bardot, yetkililere mesaj gönderdi. 24 Eylül’de 80 yaşına basacak olan Bardot, ileri yaşları ‘en azından genç ölmemeye şükretme dönemi’ olarak algıladığını ifade etti.




Annesi playboy'a soyundu babası canavar çıktı!

| 29 Mayıs 2014 Perşembe |

"Annem Playboy'a soyununca travma yaşadım"
Irkçı babası yüzünden ona ‘Canavarın kızı’ diyorlardı. Annesi Playboy’a soyunduğunda hayatının en büyük şokunu yaşadı.

 Babasının siyasi mirasını devralıp 42 yıllık Ulusal Cephe (FN) partisini tüm Fransızlar’a hitap eden bir harekete dönüştürdü. Sadece Fransa’yı değil Avrupa’yı titreten Marine Le Pen, siyasetin yeni yıldızı...

Vatan Gazetesi'nden Uğur Koçbaş Fransa'da Avrupa Parlamentosu seçimlerinden zaferle çıkan ırkçı Front National (Ulusal Cephe-FN) partisinin lideri Marine Le Pen'in hayat hikayesini yazdı.


İşte Marine Le Pen'in hikayesi

Haberine göre Bundan 11 yıl önceydi. O zaman 34 yaşında olan Marine Le Pen, Fransa’nın Nice kentinde Front National (Ulusal Cephe-FN) parti kurultayında kürsüye çıktı. Artık yaşı ilerleyen babasının 1972 yılında kurduğu siyasi hareketi nasıl reforme edeceğini anlattı. O ana kadar Fransız siyasetinin ‘canavar’ lakaplı temsilcisi Jean Marie Le Pen’in partisi ırkçı, Yahudi karşıtı, eşcinsellik düşmanı söylemlere sahip marjinal bir partiydi. Baba Le Pen’in, ‘Fransa Milli Takımı’nda çok fazla siyah var. Auschwitz İkinci Dünya Savaşı’nın sadece bir dipnotu.

 Göçmenlik Fransa’yı yok etmek isteyen Yahudilerin bir komplosu’ şeklindeki sözleri zaten bunu açıkça ortaya koyuyordu. Ama Marine Le Pen babası gibi iktidardan uzak bir muhalif hareketi değil, iktidar olmayı hedefleyen bir parti istiyordu. Gençlere, kadınlara, eşcinsellere hatta Yahudiler’e hitap eden, ‘normalleşen’ bir parti düşlüyordu. O kurultayda FN tabanını etkilemeyi başaran bayan Le Pen, 2011’de babası ilerleyen yaşı nedeniyle parti liderliğini bıraktığında kolaylıkla genel başkanlık koltuğuna oturdu ve düşüncelerini hayata geçirmeye başladı.

Ortak düşman: İslam

Nazilerin Yahudiler’i katlettiği gaz odalarının tarihin tartışılmaz bir gerçeği olduğunu söyledi. Eşcinselliğin ve kürtajın insanların kendi tercihi olduğunu, buna saygı duyulması gerektiğini açıkladı. Böylece babasının iki önemli söylemi tarihe karışıyordu. Marine Le Pen, partiyi merkeze yaklaştırmak için Avrupa’da aşırı sağ partilerin ortak düşman olarak gördüğü ‘İslam’ı seçti. ‘Ben İslam’a değil şeriat isteyen radikalleşmeye karşıyım’ dedi ama Fransa’da cuma namazları sırasında sokaklara taşan cemaati, Paris’i işgal eden Naziler’e benzetti. Ezanın bu işgalin en büyük silahı olduğunu söyledi. Belki de siyasi hayatının en çok akılda kalan söylemi bu oldu. Daha sonra bir Fransız fast food zincirinin helal menüsüne şiddetle karşı çıktı, okullarda helal yemek dağıtılmasına karşı kampanya başlattı. Fransa işsizlikle boğuşurken Marine Le Pen öyle etkileyici şeyler söylüyordu ki katıldığı TV programları reyting rekorları kırmaya başladı. Fransa artık onu ciddiye almak zorundaydı.

‘ABD’nin metresiyiz’

Dünya Ticaret Örgütü, IMF, Dünya Bankası gibi kurumların artık vadesini doldurmuş yapılar olduğunu ilan etti. Fransa’nın nükleer enerjiye bağımlılığına karşı çıktı. AB’ye savaş açtı. Avrupa Birliği’nin Sovyetler Birliği gibi dağılacağını belirterek Fransa’nın derhal euro’dan çıkarak Frank’a geri dönmesi gerektiğini açıkladı. 60 yıl önce atılan imzanın büyük bir hata olduğunu belirterek, ‘Fransa derhal NATO’dan çıkmalıdır’ dedi. ‘İdeolojimiz nefretten değil Fransa sevgisinden geliyor’ diyerek ‘aşırı sağ’ tabirini kullanmayı reddetti. Ömür boyu hapis cezasının geri gelmesi gerektiğini, idamın da yeniden uygulamaya konması için bir referandum düzenlenmesi gerektiğini savundu. ‘Fransız vatandaşlığı ya doğuştan gelir ya da hak edilir‘ diyerek göçmenlere kapıların büyük ölçüde kapatılmasını istedi. ‘Yasadışı göçmenlik bir tsunami gibi’ dedi. ABD’den uzaklaşmanın Fransa’nın çıkarına olduğunu söylerken Putin’e olan hayranlığını hiçbir zaman saklamadı. Cumhurbaşkanı Hollande’ın Suriye politikasını ise daha ağır bir dile eleştirdi. ‘Bizi Amerika’nın metresi, koca göbekli Arap emirlerinin fahişesi yapıyor’ dedi. Time dergisi onu ‘Avrupa’yı içeriden yıkacak lider’ olarak gösterdi. Amerikan Weekly Standart ise onu kapak yaparken, ‘Avrupa’da sağın geleceği mi?’ diye soruyordu. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aldığı %25’lik oy, bunun gerçek olmaya yakın olduğunu göstermiş oldu.

Annesiyle 15 yıl konuşmadı

MarIne Le Pen, daha küçük yaşlarından itibaren siyasetin kirli yüzüyle tanıştı. 3 çocuklu bir ailenin en küçük kızıydı. Babası 1972’de FN’i kurmuş ve nefret söylemiyle Fransa’da büyük tepki çekiyordu. Ona okulda ‘Canavarın kızı’ diyorlardı. Kimse onunla arkadaş olmak istemiyordu. 1976’da evlerinin önünde bombalar patladığında henüz 8 yaşındaydı. Saldırıdan yara almadan kurtuldu ama o günü hiç unutmadı. Ama hayatının en büyük şokunu annesi, babasının biyografisini yazan Le Figaro gazetesinin muhabiriyle ABD’ye kaçtığında yaşadı.

 Babası, ‘Beş kuruş nafaka vermem, gitsin temizlik yapsın’ deyince annesi Pierrette’in bir temizlikçi kılığında Playboy’a soyunmasının şokunu tam 15 yıl üzerinden atamadı. Annesiyle bu süre içinde tek kelime konuşmadı. Hukuk fakültesinden mezun olup ceza hukuku alanında avukat olduğunda soyadı nedeniyle kimse onunla çalışmak istemedi. Buna tepki olarak parası olmadığı için avukat tutamayanların duruşmalarında boy gösterdi. Kaderin bir cilvesi olarak bu süre içinde birçok kez Fransa’ya kaçak yollardan giren yasadışı göçmenleri de mahkemelerde savundu.

Sevgilimi işten mi kovayım?

İki kez evlenip boşanan üç çocuk sahibi Marine Le Pen’in aşk hayatı da Fransa gündemini uzun süre meşgul etti. Le Pen halen, 2004 yılından beri görev yaptığı Avrupa Parlamentosu’nda yardımcılığını yapan Louis Aliot ile birlikte. Aynı zamanda FN’in başkan yardımcısı olan Aliot’un AP’deki 50 bin euro’luk maaşı devlet bütçesinden karşılanıyor. Marine Le Pen ise etik olmadığı savunulan bu duruma, ‘Ne var yani yardımcıma aşık olamaz mıyım? Biz sevgili olmadan çok daha önce benimle çalışıyordu. Asistanıma aşık oldum diye onu işten mi kovayım?’ diyerek tepki gösteriyor.

Babası ilgi çekerdi Marine güç istiyor

MarIne Le Pen’e göre komünizm artık çok gerilerde kaldı, artık en büyük tehlike lemondialisme yani küreselleşme... ‘Çok kültürlü bir toplum barış içinde yaşayamaz’ diyen Le Pen, Fransa’ya gelen yabancıların Fransız kültürünü benimsemesi gerektiğini belirterek asimilasyonu savunuyor. Ceket ve kot/kumaş pantolon Marine Le Pen’in üniforması gibi. Orta sınıf Fransızlarla rahatça diyalog kurabiliyor. Hiçbir zaman ırkçı bir söyleme sahip olmadığını ‘ırkçılık küçük beyinli insanların savunacağı bir şey’ sözleriyle savundu. Onu yorumlayan siyasi uzmanlar, ‘Babası sadece dikkat çekmek isterdi, Marine ise hükmetmek istiyor, iktidarı istiyor...’ diyor. İşte tam bu sebepten dolayı muhaliflerine göre Marine Le Pen babasından daha tehlikeli.

Partinin yüzü

MarIne Le Pen’in siyasetteki en büyük yol arkadaşı henüz 23 yaşında Fransa meclisine girerek ülkenin en genç milletvekili olan yeğeni Marion Marechal Le Pen. Kardeşi Yann’ın kızı olan Marion, güzelliğiyle partinin yeni yüzü oldu. Siyasette de her geçen gün yükseliyor.


Asena fransız ile iş yapacak!

| 24 Mayıs 2014 Cumartesi |

Uzun zamandır ortalarda görünmeyen Asena, önceki akşam Fransalı genç bir iş adamıyla görüntülendi.

Etiler Nusret restoran çıkışı hızlı adımlarla minibüsüne yönelen Asena ve gizemli Bey araca bindiklerinde patlayan flaşlar karşısında şaşkındı. Bu sırada aracın içine gül uzatan çocuktan hemen üç gül alarak kendisine veren gizemli kişinin jesti karşısında bir anda şaşkına dönen Asena, ‘Beyefendi kim?’ sorusuna, ‘Kendisi Fransalı bir iş adamı.

Kendisiyle iş yapacağız. Uluslar arası bir iş olacak. Bu projenin ayağı da Fransa’da olacak’ dedi. Gülleri kucağına alan Asena ve misafiri daha sonra gözden kayboldu.





Turist kadına karakolda 4 polis tecavüz etti.

| 28 Nisan 2014 Pazartesi |

Fransa'nın başkenti Paris'te Kanadalı bir turist kadına tecavüz suçuyla gözaltına alınan dört polisten ikisi hakkında adli soruşturma açıldı.


Tutuksuz yargılanacak iki polis adli denetim altında tutulmak koşuluyla serbest bırakıldı. Mahkeme, suçlanan diğer iki polis hakkında dava açılmasına gerek görmedi. İki polis, davada zorunlu şahit olarak dinlenecek.

İçişleri Bakanlığı ise tecavüzle suçlanan dört polisten üçünün görevinin "mesleki ve ahlaki kurallar açısından ciddi vahamet oluşturduğu" gerekçesiyle askıya alındığını açıkladı.

BARDA TANIŞTILAR

Polisler, görev dışında bir barda içki içerken tanıştıkları turist kadını daha sonra görev yaptıkları karakola getirip tecavüz etmekle suçlanıyor.

Olayı soruşturan savcı, polislerden birisinin 34 yaşındaki turist kadının kendi rızasıyla cinsel ilişkiye girdiği yolunda ifade verdiğini ancak tecavüz suçlamasını reddettiğini söyledi.


Bu kız listelerin tepesine oturdu!

| 13 Nisan 2014 Pazar |

Şarkısı ‘Dernière danse’taki özgün sesi ve yorumuyla Türkiye’yi kasıp kavuran Fransız şarkıcı Indila, 35 yaşında dünya listelerinde de zirveye çıktı.

Elinizdeki kumandayla hangi müzik kanalına gitseniz, arabada ya da evde hangi radyoyu açsanız, karşınıza aynı şarkı çıkıyor son haftalarda. Indila’nın ‘Dernière danse’ adlı şarkısı… Türkçe çevirisiyle, Son Dans… “Gürültüden korkup kaçtım-Sıram mı geldi-Yine canım acıyor-Paris'te tek başımayım…” dizelerinin izdüşümü olarak, klibinde de kederli ve ‘kaybeden’ bir Parisienne’i (Paris’li kadın) oynayan Indila, Fransızca arabesk şarkısıyla müzik listelerinin zirvesinde yer alıyor.

Dernière danse’ın orijinal klibi, ülkemizde halen yasaklı olan Youtube’da, iki ay içinde 43 milyon 750 bin gibi müthiş bir izlenme oranına ulaştı. Klibin farklı yüklemelerde bile izlenme oranı 10 milyonu aşmış durumda. Şarkı, ikinci ayını doldurmasına rağmen dünyadaki müzik kanallarında da durmadan dönüyor.

Türkiye’deki listelerin tepesinde

Türkiye’deki müzik listeleri de Indila rüzgârının etkisi altında. Itunes Türkiye’de,  Pharrell Williams’ın Happy’sinin ve Nazan Öncel-Tarkan birlikteliğinden çıkan Hadi O Zaman’ın ardından en fazla indirilen şarkı,  Dernière danse.  Gelelim Itunes Türkiye’de en çok satın alınan albümlere…

Şarkının bulunduğu ‘Mini World’ albümü, Sıla, Metro Dance Hits, Umay Umay-Cem Adrian’ın ardından dördüncü sıraya taşıyor Indıla’yı. En popüler müzik platformlarından Deezer’da da durum farklı değil! Dernière danse, burada da en çok dinlenen dördüncü şarkı. Ülkesindeki listelerde de birinci sıradan altıncı sıraya kadar değişen yerlere otursa da, en çok dinlenen sanatçılardan birisi.

Cezayirli baba ile Hindistanlı anne

Bebek yüzü, acılı sesi ve Doğulu esmerliği de, Indila’yı bize bu kadar çabuk sevdirdi. Hiç de genç sayılmayacak bir yaşta, Indila. Fiziği aksini söylese de, 25 Mart’ta 35’ine girdi.  Asıl adı ise Adila Sedraia. O ise Hint kökenli olan göbek adı Indila’yı kullanıyor. Paris’in bir kasabası olan Rugnis’te turist rehberi olarak çalışmaya başlayan Indila’nın babası Cezayir, annesi de Hindistan kökenli. Sesindeki ve görünümündeki egzotizmin de köklerinden beslendiği böylece ortaya çıkıyor.  Michael Jackson, Concha Buika, Jacques Brel, ve Lata Mangeshkar gibi dünyanın farklı müzisyenlerinden etkilenen Indila’nın kendisini "Dünya'nın bir çocuğu" olarak tanımlaması boşuna değil! Şarkılarını Fransızca, İngilizce ve Hintçe söyleyen, R&B tarzında yoğunlaşan Indila kendi şarkılarını da yazabilme becerisine sahip. Hatta bu konuda özeleştiri yapmaktan da geri kalmıyor: “Turist rehberliğim nedeniyle müziği ve şarkı yazmayı hep erteledim.”


Lise tuvaletinde tecavüz!

| |

 Fransız yargısı, La Rochelle kentinde bir lisenin tuvaletinde 16 yaşındaki kız öğrenciye yönelik tecavüzün suçlusunu bulabilmek için seferber oldu. 

Savcılık, kız öğrencinin karanlıkta olduğu için tam olarak eşkalini polise tarif edemediği suçlunun bulunması için okuldaki 475 erkek öğrenci, 31 erkek öğretmen ve 21 idari personelin DNA testlerini alınmasını kararlaştırdı.

Savcılık kararı uyarınca, zorunlu DNA testlerinin alınmasına pazartesi günü başlanacak ve bu testler Çarşamba gününe kadar tamamlanacak. Tecavüz sonrası olay yeri inceleme ekipleri, tecavüzcü erkek saldırganın DNA örneklerine ulaşmayı başarmışlardı. DNA sonuçlarının bir ay içinde sonuçlanması bekleniyor.


Search

Labels