Labels

About Me

Haberi çeşitli kaynaklardan sorgular ve ziyaretcilerine en doğru haberleri paylaşır.Haberi kaynağına soracaksın... Habersor editoru
gezi parkı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gezi parkı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Dünya basını Gezi'yi böyle gördü.

| 1 Haziran 2014 Pazar |

Taksim'den 'Gezi' manzaraları
Uluslararası haber ajansları Gezi olaylarının yıl dönümü nedeniyle düzenlenen protestolarda polisin müdahalesini böyle geçti.





İstanbula 25 bin polis yığdılar!

| 31 Mayıs 2014 Cumartesi |

Gezi Parkı eylemlerinin yıldönümü sebebiyle uçaklarla Sinop, Ordu, Samsun, Giresun, Çorum, Kırşehir, Nevşehir, Kastamonu, Elazığ, Bingöl, Mardin'den takviye polis getirildi

Gezi parkı direnişinin birinci yıldönümü nedeniyle İstanbul'a bir çok ilden uçakla polis getirildi. Türk Hava Yolları'ndan kiralanan uçaklarla Sinop, Ordu, Samsun, Giresun, Çorum, Kırşehir, Nevşehir, Kastamonu, Elazığ, Bingöl, Mardin'den İstanbul Atatürk Havalimanı'na gelen polisler, buradan otobüslerle görevlendirildikleri yerlere hareket etti..

İstanbul Emniyeti'nde de Gezi olaylarının yıldönümü için olağanüstü hâl devam ediyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde yıllık izinlerin tamamı kaldırıldı. Gezi Parkı eylemlerinin yıl dönümü nedeniyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü, tüm polislere imza karşılığı tebliğde bulundu. Tebligatta ‘ikinci bir emre kadar senelik izinlerin’ kaldırıldığı yazılı. Emniyet, ayrıca mesai sisteminde de dünden itibaren değişikliğe gitmişti. Polisler, ikinci bir emre kadar 12 saat görev, 12 saat istirahat düzeninde çalışacak.

25 BİN POLİS GÖREV YAPACAK

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, iki gün önce Selami Altınoluk'un başkanlığında düzenlenen bir toplantıyla Gezi Parkı olaylarının yıldönümü olan 31 Mayıs 2014 günü olası eylemler için 'alınacak tedbirleri' açıklamıştı.
Taksim, Şişli ve Beşiktaş'ta yaklaşık 25 bin polis görev yapacak. Taksim Meydanı'nın bariyerlerle kapatılmayacak ancak 50 TOMA müdahale için hazır tutulacak. Polislerin bir kısmı Gezi Parkı içinde tutulacak. Bağlantı yollarına da polis konuşlandırılacak. Polis, Taksim'e çıkan güzergahlarda toplanmalara izin vermeyecek.

Okmeydanı, Gazi Mahallesi, Dolapdere ve Sancaktepe'de de çevik kuvvet polisleri hazır tutulacak. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri'nde eylem ihtimaline karşı polis bekleyecek. Metro; Osmanbey İstasyonu'na kadar çalışacak. Buna karşın kapalı yol olmayacak. Polis helikopteri havadan gözetleme yaparak toplanan grupları yer ekiplerine bildirecek. MOBESE kameralarından da alınan görüntüler ekiplere iletilecek.

Bu arada Atatürk Havalimanı'nda görevli 200 polisin de Gezi parkı çevresinde görev yapacağı öğrenildi.


Gezi korkusu nüksetti.

Gezi Parkı olaylarının yıl dönümü nedeniyle önlem alan polis, Gezi Parkı'nı saat 10.50 sıralarında vatandaşlara kapattı.

Taksim ve Gezi Parkı çevresinde dozerler  kurulacak barikatlara karşı hazır bekletiliyor.

Önlemler çerçevesinde Taksim'e çıkan yollar, polis çekicileriyle kapatıldı. Otomobilleri ile Taksim istikametine gitmek isteyen vatandaşlar alternatif güzergahlara yönlendirildi. Bazı vatandaşların da duruma tepki gösterdiği görüldü.


İSTANBUL'A POLİS TAKVİYESİ

Gezi Parkı eyleminin birinci yıldönümü nedeniyle İstanbul'a bir çok ilden uçakla polis getirildi.
Türk Hava Yolları'ndan kiralanan uçaklarla Sinop, Ordu, Samsun, Giresun, Çorum, Kırşehir, Nevşehir, Kastamonu, Elazığ, Bingöl, Mardin'den İstanbul Atatürk Havalimanı'na gelen polisler, buradan otobüslerle görevlendirildikleri yerlere hareket etti.

Bu arada Atatürk Havalimanı'nda görevli 200 polisin de Gezi Parkı çevresinde görev yapacağı öğrenildi.

BEŞİKTAŞ'TA "GEZİ" ÖNLEMLERİ

Gezi parkı olaylarının birinci yıldönümünde polis, Beşiktaş'ta da geniş güvenlik önlemler aldı.
Dolmabahçe ve civarında TOMA, itfaiye ve iş makineleri de hazır bekletiliyor.


Polisler çıplak aradı;savcı ne güzel oruç tutmuşlar dedi!

| 21 Mayıs 2014 Çarşamba |

Gezi Parkı olaylarına ilişkin yedisi yabancı 255 sanıklı davanın 7. duruşması yapıldı. İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 55. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 23 tutuksuz sanık katıldı. Sanıklar, kimlik tespitinin ardından savunmalarını yaptı. 

'9-10 POLİS ÜSTÜME GELİP AĞIR ŞEKİLDE DARP ETTİLER' 

Duruşmada savunma yapan üniversite öğrencisi M. E., 2 Haziran 2013 gecesi Üsküdar'dan Beşiktaş 'a arkadaşını ziyaret etmek için geçtiğini belirterek, "Arkadaşıma giderken, daha önceden atılmış gaz bombasından etkilenip öğrencisi olduğum Bahçeşehir Üniversitesi kampüsüne sığındım. Beşiktaş Çarşı'ya girmek istedim, ancak Barbaros Bulvarı girişi polis tarafından tutulmuştu. Akaretler tarafına yürüdüm, ancak polis orayı da tutmuştu. Geri dönerken, dinlenmekte olan çevik kuvvet polisi bana laf attı. 'Evine git birader" dedi. Daha sonra ağır küfürler etti. 9-10 polis üstüme gelip ağır şekilde darp ettiler" dedi. 

'BEYİN SARSINTISI GEÇİRİYOR OLABİLİRDİM'

Polislerin kafasına kaskla vurduğunu iddia eden M.E., "Darpın etkisiyle kendimde değildim. Otobüse ters kelepçeli olarak bindirildim. Kafam kanıyordu. Gözaltına alınan diğer şahıslar kafamın kanamasını durdurmak için kafama tişört tuttular. Polisler bunu yapanlara da küfür etti. 2 saat tıbbi yardım yapılmadı. O sırada beyin sarsıntısı geçiriyor olabilirdim" diye konuştu. 

'ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ BIRAKILDIK'

Kabin memuru sanık H.T. da, 5 Haziran 2013 günü saat 20.00 civarında arkadaşının kendisi ve diğer arkadaşı A.K.'u Gümüşsuyu Caddesi'nin başında bıraktığını belirterek "Hiçbir olay yoktu. Gezi Parkı'nın oraya gittik. Birkaç saat oturduktan sonra, eve dönmek için taksiye binmek amacıyla indiğimiz yere geri döndük. Bir anda gaz bombaları atıldı. Mecburen herkesle birlikte İTÜ'nün merdivenlerine doğru kaçmaya başladık. A.K. ile birlikte birbirimize tutunup çöktük. Tam o sırada coplarla polisler ikimizi darp etti. 48 saatte yalnızca 1 kez yemek verildi. Çıplak aramaya maruz bırakıldık. Çırılçıplak soyup ıkınmamı istediler" diye konuştu. Kabin memuru sanık A. K. ise, "Bana sinkaflı küfürler edildi. Anadan doğma şekilde H. gibi aramam yapıldı. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu. 

'NE GÜZEL ORUÇ TUTMUŞLAR'

Suçlamaları kabul etmeyen tutuksuz sanık Y.T.'nin avukatı Melis Dalgıç da şunları söyledi: 

"Gözaltına alınanların bana anlattıkları ve gördüklerimle ilgili olarak, şahısların aç ve susuz bırakıldığını Baro'ya da, Cumhuriyet Savcılığı'na da bildirdim. Önlem alınması gerektiğini vurguladım. Hatta bu durumu, ismini hatırlayamadığım bir savcı ile görüştüğümde, ona sanıklar aç-susuz dediğimde, 'Ne güzel, oruç tutmuşlar' dedi."
'MADENCİLERİ SAYGIYLA AINYORUM"'

Evli ve 1 çocuk babası olan lise mezunu sanık Y.D. ise, savunmasına, "Soma'da para hırsına kurban edilen madencileri saygıyla anıyorum" diyerek başladı. 

"1 Haziran 2013 günü saat 12.30 sıralarında Galatasaray Lisesi önünde gözaltına alındım. Gözaltına alındıktan sonra 15 saat bir polis otobüsü içerisinde hapsedildik. Neredeyse nefes almamıza dahi müsaade edilmedi. Orada olmamın nedeni, hükümetin doğayı katleden uygulamalarına olan tepkimdir. Kanunsuz bir gösteriye katılmak gibi bir amacım da yoktu. Suçlamaları kabul etmiyorum." 

'SİZİN YÜZÜNÜZDEN 48 SAATTİR ÇALIŞIYORUZ, EVE GİDEMEDİK'

Yönetmen ve senarist sanık A.K. da, "Gözaltına alındıktan sonra çevik kuvvet otobüsüne bindirildiğimde, bir tane görevli koltuklara sopa ile vurarak, 'Sizin yüzünüzden 48 saattir çalışıyoruz, eve gidemedik' diye bağırdı. Telefon görüşmesi yaptırmadılar, yiyecek vermediler, tuvalete bir defa gitmeme izin verildi. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben Kültür Bakanlığı'na eser veren ve bu kapsamda çalışma yapan senaristim, aynı zamanda yapımcı ve yönetmenim. Kanun dışı faaliyet içerisinde olmam söz konusu değil, beraatime karar verilsin" diyerek kendini savundu. 

'İSTESEYDİM KAÇARDIM, YAKALAYAMAZLARDI' 

Polis tarafından darp edildiğini iddia eden Ragbi Milli Takım oyuncusu D.D da, "Akrep denilen araca sokuldum. İçeride benim gibi 5 şahıs daha vardı, bizi darp ettiler. Ardından başka bir araca bindirildim ve burada da darpa uğradım. Ancak herhangi bir müdahalem olmadı. İsteseydim kaçardım, yakalayamazlardı. Zira ben Milli Takım ragbi oyuncusuyum. Tüm bunlara rağmen darp edildim ve çok ağır hakaretlere maruz kaldım" dedi. 

'40 POLİS BANA TEKME ATARAK KÜFÜR ETTİ'

D.D., savunmasına şöyle devam etti: 

"İstanbul Emniye Müdürlüğü binası önünde araçtan indiğim sırada, yakalananlar kaçmasın diye otobüsün önünde yaklaşık 40 tane polis vardı. Ben bunların arasından geçerken, hepsi bana tekme atarak küfür ettiler. Benim dışımda araçtan inenlere de bu şekilde vurdular. Aralarında kızlar ve Erasmus bursu ile gelen yabancı öğrenciler de vardı. Ben bunların da dayak yediğini gördüm." 

'KOLUMDA ATATÜRK İMZASI VAR DİYE ANNEM VE BABAMA KÜFÜR EDİLDİ'

Sanık İ.Y. ise, "Mustafa Kemal Atatürk dövmelerimden dolayı polis bana laf attı. Ben de kendisine cevap verince, aramızda arbede çıktı. Başka bir polis aramıza girdi. Daha sonra bir arabaya sevk edilip 20 saat tutuldum. Nezaretteyken kemerimiz alındığından pantolonum düştü, bu yüzden de polisle aramda tartışma çıktı. Detaylı aramadan geçtim ve burada sinkaflı küfürlere maruz kaldım. Benim babam emekli astsubaydır. Kolumda Mustafa Kemal Atatürk imzası olan dövme var diye polis tarafından annem ve babama küfür edildi" dedi. 

Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınması için yarın sabah saat 09.30'a ertelendi.


Gezi Parkı sonrası akla zarar yasak!

| 2 Nisan 2014 Çarşamba |

Gezi Parkı olaylarının meydana geldiği Haziran’dan sonra, ‘Platform’, ‘Konsey’ gibi isimlerle dernek kurulmasının yasaklandığı ortaya çıktı. İstanbul Valiliği'nden bu yasağın gerekçesi olarak, ''derneğin amacını aşan anlamlar yüklenmesine sebep olarak anlam ve algı karmaşası yaratıldığı'' açıklandı.

Gezi Parkı olaylarının meydana geldiği Haziran’dan sonra, ‘Platform’, ‘Konsey’ gibi isimlerle dernek kurulmasının yasaklandığı ortaya çıktı. İstanbul Valiliği, derneğin amacını aşan anlamların yüklenmesine sebep olacak kelimelerin anlam ve algı karmaşasına sebep olduğu gerekçesiyle, Dernekler Dairesi Başkanlığı’nın böyle bir uygulamaya gittiğine dikkat çekti.

Geçen yıl 27 Mayıs’ta Taksim Gezi Parkı’nda duvarın yıkılması ve ağaçların kesilmesiyle patlak veren Gezi Parkı olayları, Türkiye ve dünyada geniş tepkiye yol açmıştı. Olaylar devam ederken Taksim Gezi Parkı Platformu üyeleri, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la görüşmüş ve taleplerini dile getirmişti. Ancak görüşmeden sonra olaylar daha da şiddetlenmişti. Başta Taksim olmak üzere İstanbul ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde Twitter ve Facebook gibi sosyal medya siteleri üzerinde, “Gezi platformu’, ‘Taksim Gezi Parkı Platformu’, ‘Taksim Platformu’ isimleri altında birleşen yüzlerce kişi aynı anda toplanmış ve eylem yapmıştı.

DERNEK KURMAK İSTEYENLERE SÜRPRİZ


Haziran’dan sonra dernek kurmak isteyenler İl Dernekler Müdürlüğü’ne başvuru yaptığında ‘Platform’ ismini kullanamayacakları uyarısıyla karşılaştı. Konuyla ilgili bilgisine başvurulan İstanbul İl Dernekler Müdürlüğü’nden açıklama geldi. Vali Yardımcısı Günay Özdemir’in yazılı olarak yaptığı açıklamada, “5253 Sayılı Dernekler Kanunu’nun 4. maddesi (a) bendinde derneğin adı ve merkezinin tüzüğünde belirtilmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Uygulama yeni olmayıp, Dernekler Dairesi Başkanlığı’nın 29.07.2013 tarihli yazıları ile dernek isimlerinin dernek tüzel kişiliği dışında farklı hukuki kişileri çağrıştıracak ve derneğin ismine amacını aşan anlamlar yüklenmesine sebep olacak(akademi, enstitü, oda, kurum, platform, konsey (v.b) kelimelerin kullanılmaması öngörülmüştür. Bu kapsamda kanunlarla kurulması öngörülen çeşitli tüzel kişiliklerin hukuki statüleri ile dernek tüzel kişiliğinin hukuki statüsünün birbirine karışmaması, toplumda bu şekilde oluşmuş veya oluşacak olan anlam ve algı karmaşasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.


Search

Labels