Labels

About Me

Haberi çeşitli kaynaklardan sorgular ve ziyaretcilerine en doğru haberleri paylaşır.Haberi kaynağına soracaksın... Habersor editoru
bülent arınç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bülent arınç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

"Hakem bozuntusu Erman Toroğlu!"

| 21 Mayıs 2014 Çarşamba |

Başbakan yardımcısı Bülent Arınç , eski hakem ve futbol yorumcusu Erman Toroğlu 'na sert sözlerle yüklendi ve ''Hakem bozuntusu'' dedi. Bir televizyon programında konuşan Arınç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'i överek, ''Genelkurmay Başkanıyla iftihar etmeliyiz. Gerçek bir asker'' dedi ve şunları söyledi:

''Eski bir hakem bozuntusunun TV’de konuşması vardı. Genelkurmay başkanı oturtmalı falan gibi. Genelkurmay Başkanı onları hayal kırıklığına uğratıyor. Askerlik gururu içinde görevini layıkıyla yapan insana her gün  3-5 kişi 'İstifa et' diyorsa, mutlaka etkilenir. Ama bunlara 'İstifa edecek değilim' diyor, onların gerçek niyetini biliyor''

Erman Toroğlu 2006'da Lig TV’de yayınlanan ''Maraton'' programında isim vermeden eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ü eleştirmiş ve ''Ben çok anlayışlı demokrat Genelkurmay Başkanı istemiyorum. Kodu mu oturtan Genelkurmay Başkanı istiyorum. Asker gibi asker olmalı'' demişti. Bu sözler RTÜK gündemine de gelmiş ve  “Manevi şahsiyete eleştiri sınırlarını aşan saldırı niteliği olmadığı'' gerekçesiyle Lig TV'ye ceza verilmemişti.


Kediciklerden Bülent Arınç'a sert cevap!

| 20 Nisan 2014 Pazar |

Önce kendi gelinine baksın!

Başbakan yardımcısı Bülent Arınç Adnan Oktar'ın kediciklerini sert bir dille eleştirince ağır cevap geldi.
Devlet Bakanı Bülent Arınç’ın dün Uluslararası Hz. Üftâde Sempozyumu'ndaki konuşmasında, “Şimdi de sakalıyla, cübbesiyle ticaret yapanlar da var.

 İnşallah maşallah deyip duruyorlar kedicikler medicikler bilmem ne diyerek ticaret yapıyorlar" diyerek, Adnan Oktar ve “kedicik”lerini hedef almasına bugün Oktar’ın “kedicik”lerinden çok sert bir basın açıklamasıyla yanıt geldi. “Kedicik”ler yaptıkları açıklamada “Bülent Arınç önceki açıklamalarında gelininin minik etek giymesini, oğlunun evlenmeden önce flört etmesini güzel karşıladığını söylemiştir. Bunu biz de saygıyla karşılıyoruz, ancak Bülent Arınç’ın son üslubu yanlıştır. Bu açıklamasıylabaşı açık olan, dekolte giyen tüm hanımlara, televizyon kanallarında eğlence yayını yapan, mini etek giyen, şarkı söyleyen, dans eden, plajlarda bikini ile denize giren tüm kadınlara namussuzluk iddiasında bulunmaktadır. Bu sözü ile kendi gelinini de itham etmektedir. Kendisi de dekolte hanımlarla birlikte şarkı söylemekte, fasıl yapmaktadır, o zaman kendisi de mi bu kapsama girmektedir? Müslüman hanımların namusu ve hayası hakkında zanda bulunmak haksızlık olur” ifadelerini kullandı.

İşte o açıklamanın tamamı:

1.   Bülent Arınç açıklamasında tüm tarikat ve cemaatleri hedef alan bir üslup kullanmıştır. Kadiriler, Nakşibendiler, Süleymanlılar, Nur talebeleri, Menzil camiası, tüm tarikat ve cemaatler Türkiye’nin çimentosudur. Bu insanları haşa “çamur” olarak nitelemek, Müslümanlar için “yafta takmak” ifadesini kullanmak, bu insanların “ticari amaçla bir arada olduklarını” iddia etmek Türkiye’nin neredeyse dörtte üçünü itham etmektir. Bu AK Partinin iktidar olmasına vesile olan geniş bir kitledir. Kendisi de geçimini, kendini seçen bu insanların verdiği parayla sağlamaktadır.

2.   Bülent Arınç önceki açıklamalarında gelininin minik etek giymesini, oğlunun evlenmeden önce flört etmesini güzel karşıladığını söylemiştir. Bunu biz de saygıyla karşılıyoruz, ancak Bülent Arınç’ın son üslubu yanlıştır. Bu açıklamasıyla başı açık olan, dekolte giyen tüm hanımlara, televizyon kanallarında eğlence yayını yapan, mini etek giyen, şarkı söyleyen, dans eden, plajlarda bikini ile denize giren tüm kadınlara namussuzluk iddiasında bulunmaktadır. Bu sözü ile kendi gelinini de itham etmektedir. Kendisi de dekolte hanımlarla birlikte şarkı söylemekte, fasıl yapmaktadır, o zaman kendisi de mi bu kapsama girmektedir? Müslüman hanımların namusu ve hayası hakkında zanda bulunmak haksızlık olur.

3.   A9 TV’de dekolte giyinen, çarşaflı, başörtülü hanımlar bulunmaktadır. Bu hanımlar modern görünümleriyle Ak Parti hükümetinin tutucu olduğu iddiasında bulunanlara karşı, Türkiye’de özgürlükçü, neşeli bir ortam olduğunu, kadınların da özgür olduğunu ispat etmektedir. Bülent Arınç insanların bu sebeple dinden uzaklaştığını söylemektedir. İnsanları dinden uzaklaştıran, Kuran’da olmayan, Peygamberimiz (sav)’in yaşantısına uymayan ağır, içe kapalı, hurafelerle karışmış bir din anlayışıdır. Modern, dışa dönük, neşeli, sevinçli, kaliteli bir Müslüman modeli sahabe dönemi İslam anlayışıdır ve Kuran’a uygun olan budur.

4.   Zorda kaldığında dağa çıkacağını söyleyen, PKK paçavrasının taşınmasının, PKK liderine Sayın denilmesinin serbest bırakılmasına sevinen Bülent Arınç, A9 TV’nin antikomünist yayınlarını eleştirmektedir. PKK terörüne ve özerklik, federasyon, kanton bölge gibi bölünme amaçlı söylemlere karşı anti Darwinist, anti komünist, anti materyalist A9 TV  yayınları fikri bir settir. Bülent Arınç’ın bölünmeye karşı olan bu yayınlardan rahatsız olması değil, tam tersine bu fikri çalışmalara destek vermesi gereklidir.

5.   Sn Adnan Oktar’ın Darwinizmin ve komünizmin geçersizliğini ortaya koyan akılcı bilimsel somut deliller sayesinde sağın çok güçlü bir fikri zemini olmuştur. Unutmamak gerekir ki, Bülent Arınç’ın seçilmesine vesile olan da bu fikri zemindir.

6.   Bülent Arınç A9 TV yayınlarında inşaAllah ve maşaAllah zikirlerinin kullanılmasını gündeme getirmiştir. Bir Müslümanın “inşaAllah ve maşaAllah” demesi güzel bir zikirdir. Müslümanlar inşaAllah ve maşaAllah diyerek sürekli Allah’ı anar ve Allah’ı yüceltirler. Bülent Bey’in bundan rahatsız olması değil sevinç duyması gerekir.


Bülent Arınç'tan Saba Tümer açıklaması

| 12 Nisan 2014 Cumartesi |


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, televizyon çalışanlarının işten çıkarılması konusunun serbest piyasa ekonomisinde arz ve talep dengesine göre belirlendiğini söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun soru önergesini yanıtlayan Bülent Arınç,programların ne zaman ve hangi şekilde yayınlanacağını düzenleme ve kontrol yetkisinin yayıncı kuruluşların editoryal bağımsızlığı kapsamında olduğunu belirterek şöyle devam etti:

KANAL YÖNETİMİNİN İNSİYATİFİ

"Buradan hareketle 'Saba Tümer ile Bugün' isimli programın kanal yönetiminin kendi inisiyatifiyle yayından kaldırıldığı değerlendirilmektedir. Programların yayından kaldırılma gerekçesini açıklamak, yayın kuruluşlarının takdirinde olan bir konudur. Yayın kuruluşlarının, değişik tarihlerde, çok sayıda programı, bazen başlamadan, bazen başladıktan hemen sonra, bazen öngörülen süre öncesinde bitirdikleri medyada sıkça dile getirilen hususlardandır.

SERBEST PİYASA EKONOMİSİNİN ARZ VE TALEP DENGESİ

Televizyon çalışanlarının işten çıkarılması konusu serbest piyasa ekonomisinde arz ve talep dengesine göre belirlenmekte olup, Bakanlığıma bağlı kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanına girmemektedir."

SES KAYITLARINDA SABA TÜMER İDDİASI

Seçim öncesi sızdırılan ve "alo Fatih" olarak bilinen ses kayıtlarından birinde Başbakan Erdoğan'ın Ciner Medya yöneticisi Fatih Saraç'a Saba Tümer'in Show TV'de yayınlanan programı sebebiyle tepki gösterdiği iddia edilmişti. Kayıtlarda Erdoğan'ın Tümer'in programında yorumcu olarak görev yapan ilahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk'ün eleştirileri nedeniyle yayına müdahale ettiği ve Tümer'in kanaldan ayrılmasına neden olduğu öne sürülmüştü.Cumhuriyet.com.tr


Arınç : "Seçimden sonra ilk işimiz İsrail ile sözleşme"

| 26 Mart 2014 Çarşamba |

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İsrail ile yürütülen tazminat görüşmelerinde son aşamaya gelindiğini belirterek, "Seçimlerden sonra ilk işimiz, tazminat konusunu hukuki bir belge olarak bağlamaktır. Bu başarıda en büyük pay da ABD Başkanı Obama'ya aittir" diye konuştu.

"SEÇİMLERDEN SONRA İLK İŞİMİZ..."

Arınç, dün Ağrı dönüşü uçakta Hürriyet'e yaptığı açıklamada, MaviMarmara'da İsrail'in ödeyeceği tazminat konusunda, İsrail'den nihai metnin yaklaşık 1 ay önce geldiğini, konunun seçimden sonra ele alınacağını söyledi. Arınç, "Son mutabakat bir ay kadar önce İsrail'den geldi. Ancak bu süreçte, görüyorsunuz, onlar meşgul, biz meşgulüz. Seçimlerden sonra ilk işimiz, tazminat konusunu hukuki bir belge olarak bağlamaktır. Daha sonra da bu belge onay için TBMM'ye gider" dedi.

"DİPLOMATİK ADIMLAR ATILABİLİR"

Hukuki belgenin imzalanmasının ardından Meclis onaylarını beklenmedenİsrail ile diplomatik ilişkilerin eski düzeyine çıkarılabileceğini belirten Arınç, şöyle devam etti: "Seçimden sonra o son mutabakat metnini tekrar gözden geçireceğiz. İki hükümetin kabul edebileceği bir sözleşmeye dönüştüreceğiz. Sözleşmeyi imzaladığımız anda, İsrail'le ilişkilerde diplomatik düzeyde eski noktaya gelebiliriz. Karşılıklı olarak büyükelçi atamalarını başlatabiliriz. Parlamento onay süreci de bundan sonra, gecikmeden tamamlanır".

İSRAİL'LE SÖZLEŞME

Arınç, Mavi Marmara'da hayatını kaybeden 9 kişi ve yaralananlar dışında, gemiye yönelik tahribatın da tazmin edileceğini kaydederek, "Bizim gönlümüzden geçen rakamı sağlayamayız. Uluslararası hukuka göre daha önce bu tip olaylarda ne kadar tazminat ödendiyse, onu talep edebiliriz.Türkiye'nin istediği ölçüde son noktayı koymuşlardır. Türkiye ve İsrailarasında bir sözleşme olabileceğinden söz edilebilir" dedi.

"EN BÜYÜK PAY Obama'YA AİT"

İsrail'le varılacak uzlaşmada ABD Başkanı Barack Obama'nın çok önemli rol oynadığını vurgulayan Arınç,
"Geçtiğimiz yıl, yine Mart ayında, Başkan Obama'nın İsrail ziyareti sırasındaNetanyahu Türkiye'nin şartlarını kabul edebileceğini açıkladı. Bu, diplomasinin başarısıdır. Bu başarıda en büyük pay da ABD BaşkanıObama'ya aittir. Başkan Obama İsrail hükümeti nezdinde ağırlığını koydu,Türkiye ile uzlaşılmasını rica etti" diye konuştu.

20 MİLYON DOLAR ÖNERİLDİ

İsrail'de yayımlanan Haaretz gazetesi şubat ayında, ismi açıklanmayan Batılı kaynaklara dayanarak İsrail'in 20 milyon dolar tazminat ödemeyi teklif ettiğini iddia etmişti. Gazetenin kaynaklarına göre, Ankara ilk önce 30 milyon dolar istedi, İsrail ise 15 milyon dolar önerdi. Diplomatik kaynaklara göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, daha sonra 20 milyon dolar ödenmesine karar vererek 'anlaşmayı sağlama almak' için fazladan 3 milyon dolar verilmesini de kabul etmişti. Bir ay önce İsrail basınında,Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Netanyahu'yu anlaşmayı nihaileştirecek son imzayı atmaması nedeniyle Obama'ya 'şikayet ettiği' iddiaları yer almıştı.


Search

Labels