Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, oğlu Mehmet Emre'nin mezuniyet töreni için bulunduğu Harvard Üniversitesi’nde katıldığı bir toplantıda beklenmedik bir soru ile karşılaştı.
Cumhurbaşkanı Gül, panelin soru- cevap kısmında Gezi olayları ile ilgili sorulara muhatap oldu. Kendini Harvard Tıp Fakültesi’nde çalışan Dr. Emrah Altındiş olarak tanıtan bir katılımcı söz alarak Gül’e “ Roboski katliamında sizin başında bulunduğunuz ordu 34 insanımızı öldürdü. 17 tanesi çocuktu bunların, hiçbirisinin hesabı sorulmadı. Benim sorum şu; siz Ankara’da yaşıyorsunuz, Kızılay’da Ethem Sarısülük başından kurşunla vuruldu. Onun katili dışarıda. Siz böyle bir devletin başında olmaktan utanmıyor musunuz? Ellerinizden kan akıyor, görmüyor musunuz? Nasıl burada bize demokrasi yalanları söylüyorsunuz? Nasıl geceleri rahat uyuyorsunuz. Berkin Elvan 14 yaşındaydı. Sizin Başbakanı’nız 14 yaşındaki çocuk terörist diyor.” şeklinde soru sordu. Bu arada Altındiş ile Cumhurbaşkanı’ın yakın korumaları arasında kısa bir gerginlik yaşandı.
“Kimse sana böyle soru sorma hakkı vermez kolay kolay” şeklinde cevap veren Gül, “Gezi olaylarını ne kadar takip ettin onu bilemem. Söylediklerinde epey bir yanlışlık var. Her şeyden önce ben Cumhurbaşkanı olarak Gezi olaylarında hayatını kaybedenlerle ilgili olarak TBMM’de yaptığım konuşmada başsağlığı diledim. Bununla ilgili üzüntülerimi bildirdim. Gayet açık bir şekilde paylaştım. Bunu önce bilmen gerekir. Tabi çok doğru olmayan sözler var. Her gün 3 kadın öldürülüyor, derken bunlar 70 milyonluk ülkede maalesef olmaması gereken adi olaylar. Bunlar başka ülkede de var. Bunların hepsini siyasi cinayet takdim etmen bunlar doğru şeyle değil. Bunu da önce bilmen gerekir. Gezinin ilk çıkışı çeşitli çevre şikayetleri ile ilgili başlayan bir olay. Ama ilk bir iki gün içinde doğru bir şekilde kontrol edilemeyince Türkiye’deki bütün illegal örgütler bu olayı istismar etmek için sokağa döküldüler. Bu illegal örgütlerin ne olduğunu burada saymama gerek yok. Bunların bir kısmı ABD’nin terör listesinde olan illegal örgütler biliyorsun. Bunların hepsi tabiki üzücü. dedi.
Ersu Demircan isimli Harvard yeni mezunu ise Gül’e Türkiye’de iç barış ile ilgili soru sordu.
Söz konusu soruyu yanıtlayan Gül, ” Siyasi kavga ve mücadelelerin biraz sert olduğunu ve kırıcı olduğunu, bu çerçeve içinde halkın da zaman zaman kutuplaştığını görmek şeklinde doğru bir tespit yapmamız gerekir. Yoksa, sanki çatışma, kavga ve düzenin olmayışı gibi bir anlam çıkar. Nihayette demokrasinin temeli çoğulculuk olacak, siyasi partiler olacak, farklı görüşler olacak ve bunlar birbirleriyle yarışacaklar. Yarışırlarken, işte maalesef bazen bugünlerde şikayet ettiğiniz daha kırıcı ve zaman zaman da yüksek tansiyon söz konusu oluyor. Ama, neticede bunlar demokrasilerde nasıl hallediliyorsa öyle halledilecektir. Seçimler olacaktır. Ve seçimlerde millet ülkenin kimler tarafından idare edileceğine karar verecektir. Tabi her şey hukuk çerçevesinde olacaktır. Türkiye’de kurumların çalıştığından bir şüpheniz olmasın. Özellikle hukuk kurumlarının. Bir karar, yanlış bir şey söz konusu olursa, bununla ilgili şikayetler mahkemelere gider. Mahkemelerin kararları daima üst mahkemelerin itirazına açıktır. Türkiye’deki nihai karardan memnun olmazsanız Avrupa İnsan Haklarına gidersiniz. Türkiye, vatandaşlarına bu hakkı veren bir ülkedir. Dolayısıyla bütün bu konuştuğumuz şikayetler, vatandaşlarına Avrupa İnsan Haklarına gitme hakkını veren ve o mahkeme kararını tanıyan bir ülkeden bahsediyoruz. Bu çerçeve içersinde uzakta olunca ve bunları görünce daha çok etkileniyorsunuz. Ama bu yaşananların hepsinin geçici olduğunu söylemek isterim size” ifadesini kullandı.
GÜL, PROTESTO EDİLDİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Boston’daki Harvard Kennedy School önünde bir grup Türk vatandaşı tarafından protesto edildi. ‘Boston Gezi‘ isimli bir grup, Cumhurbaşkanı Gül’ü konuşma yapacağı okulun önünde protesto etti. Soma’da yaşanan faciayı hatırlatan grup sözcüsü Dr. Emrah Altındiş, Gül’ün oğlunun diploma töreninde gururlandığını, ama Soma’daki işçilerin ailelerinin ağladığını ifade etti. Çeşitli pankartlar açan göstericilere polis müdahale etmedi.
Dr. Altındiş, “Türkiye’de insanlar ölürken geceleri nasıl uyuyorsunuz” sorusuyla salonda buz gibi havanın esmesine yol açtı. Hürriyet’in haberine göre soruyu Türkçe soran Altındiş, ısrarla sorusunun İngilizceye çevrilmesini isterken, “Türkiye’de bu soruyu sorsaydım beni tutuklarlardı” dedi. Gül, soruyu soğukkanlılığını bozmadan dinlerken, Türk korumalardan, “Sen insan değilsin” sözleri yükseldi. Dr. Altındiş’in sorusu salondaki 150 kadar dinleyiciye tercüme edildikten sonra Cımhurbaşkanı Gül; ‘’Söylediğin sözler doğru değil. Bir başkası olsaydı sana bu soruyu sordurmazdı. Bu olaylar başka ülkelerde de oluyor. Gezi parkında sağduyulu bir hareketle başlayan eylem, ilk başta doğru bir şekilde kontrol edilemeyince yasadışı örgütler bunlara katıldı. Bunlar tabii ki çok üzücü’’ yanıtını verdi.
Dr. Emre Altındiş şöyle konuştu:
“Bildiğiniz gibi şu an Gezi olaylarının yıldönümündeyiz. Geçen sene Nobel ödüllü meslektaşlarımızla Science (Bilim) dergisinde bir makale yayınladık. Sizin başında olduğunuz Türkiye Cumhuriyeti devletini, 8 vatandaşını öldürdüğü, 90 insanımıza kafa travması yaşattığı, 9 insanın gözünü yitirdiği, binlerce insanı gaza boğdu için protesto ettik. Fakat Türkiye’de şiddet devam ediyor. Günde 3 kadın öldürülüyor. 4 işçi iş kazalarında katlediliyor. Roboski katliamında sizin başında olduğunuz ordu 34 kişi öldürdü. 17’si çocuktu. Siz Ankara’da yaşıyorsunuz. Kızılay’da Ethem Sarısülük başından kurşunla vuruldu. Katili dışarda. Siz böyle bir devletin başında olmaktan utanmıyor musunuz? Nasıl bize burada demokrasi yalanları söylüyorsunuz? Geceleri nasıl uyuyorsunuz? Berkin Elvan 14 yaşındaydı. Sizin başbakanınız 14 yaşındaki çocuk için terörist diyor. Lütfen sorum tercüme edilsin…”
Gül, Dr. Altındiş’in sorusunun tercüme edilmesi üzerine, “Şimdi beni sen dinle. Kimse sana böyle soru sorma hakkı vermez”’ dedi. Altındiş ise, Türkiye’de dayak yerdim” diye cevap verdi.
0 yorum:
Yorum Gönder